Tarım ve mera alanları daralırken,çiftçi sayısı azalıyor

Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Tarım ve mera alanları daralırken,çiftçi sayısı azalıyor

25 Nisan 2018

·

Ali Ekber Yıldırım

·

Köşe Yazısı

Güncelleme: Şub 23, 2024

Tarım ve mera alanları daralırken,çiftçi sayısı azalıyor

Tarım alanlarındaki kayıp tüm hızıyla sürüyor. Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, 2017 yılında tarım alanları önceki yıla göre 336 bin hektar azalarak 23 milyon 375 bin hektara geriledi.

Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü’nün açıkladığı “Türkiye’de Tarım Alanları” tablosuna göre, 1990 yılında 27 milyon 856 bin hektar olan tarım alanları 2002’de 26 milyon 579 bin hektara geriledi. Son 4 yıldaki azalma ise şöyle: 2014 yılında 23 milyon 939 bin hektar olan tarım alanları 2015’te 5 bin hektarlık düşüşle 23 milyon 934 bin hektara, 2016’da ise 23 milyon 711 hektara geriledi. Bu dönemde en büyük düşüş 336 bin hektar ile 2017’de gerçekleşti.

Mera alanları eridi

Bakanlığın verilerine göre en dramatik gelişme mera alanlarında yaşandı.1970-2017 döneminde 21 milyon 698 bin hektar olan mera alanları yaklaşık olarak yarı yarıya azalarak 10 milyon 984 bin hektara geriledi. Türkiye bu dönemde 10 milyon 713 bin hektar mera alanını kaybetti. Bölgelere göre değişime bakıldığında Ege Bölgesi’nin mera alanları 1 milyon hektardan 394 bin 429 hektara düştü. Aynı dönemde Marmara Bölgesi’nin mera alanı 463 bin 600 hektardan,286 bin hektara, Akdeniz Bölgesi’nde 1 milyon hektardan 540 bin 956 hektara geriledi. Bu dönemde, İç Anadolu Bölgesi mera alanları 5 milyon 884 bin hektardan 3 milyon 939 bin hektara düştü. Karadeniz Bölgesi’nin mera alanları 1 milyon 993 bin hektardan 1 milyon 69 bin hektara,Doğu Anadolu Bölgesi mera alanları 9 milyon 162 bin hektardan 4 milyon 198 bin hektara,Güneydoğu Anadolu Bölgesi mera alanları ise 2 milyon 165 bin hektardan 556 bin hektara geriledi.
Ülke hayvancılığının içinde bulunduğu durum,ithalata olan bağımlılık dikkate alındığında bunda mera alanlarının hızla yok edilmesinin önemli rolü olduğu açıkça görülüyor.

Tarla bitkilerinden meyve ve sebzeciliğe yönelme var

Tarım alanlarında yaşanan gerilemenin yanı sıra, bu alanların kullanılmasında da önemli değişiklikler yaşandı. 1990’dan bu yana tarla bitkileri üretim alanlarında daralma yaşanırken, sebze ve meyve üretim alanları genişliyor. Ayrıca nadasa bırakılan alanlar azalıyor. Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü verilerine göre, 1990 yılında 18.8 milyon hektar olan tarla bitkileri üretim alanı 2017’ye gelindiğinde 15.5 milyon hektara gerilemesi dikkat çekiyor. Aynı dönemde sebze üretim alanı 635 bin hektardan 798 bin hektara, meyve üretim alanı ise 3 milyon 29 bin hektardan 3 milyon 343 bin hektara yükseldi. Bu dönemde nadasa bırakılan alan 5 milyon 324 bin hektardan 3 milyon 697 bin hektara düştü.

Çiftçi sayısı azalıyor

Bakanlık verilerine göre, çiftçi sayısında da ciddi bir düşüş var. Çiftçi Kayıt Sistemi’nin uygulanmaya başlandığı 2002 yılından 2017 yılına kadar kayıtlı çiftçi sayısı 2 milyon 588 bin 666 kişiden 456 bin 175 kişi azalarak 2 milyon 132 bin kişiye düştü. Bu çiftçilerin işlediği tarım alanı ise aynı dönemde 164 milyon 960 bin dekardan 148 milyon 792 bin dekara geriledi.
Tarım alanlarındaki gerileme ve binlerce çiftçinin tarımdan çekilmesi ülke tarımının geleceği açısından endişe verici. Kaldı ki, Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı tarım alanı ve çiftçi sayısının bir bölümü tarımsal desteklerden yararlanmak için kullanıldığı biliniyor. Yani şehirde veya kırsalda yaşayan belli bir kesimin üretim yapmasa bile sisteme kayıt yaparak desteklerden yararlandığı biliniyor.

İyi tarım ve organik tarımda üretim arttı

Bu dönemde tarımda bir çok olumsuzluğa rağmen iyi tarım ve organik tarım üretiminde büyük bir sıçrama yaşanıyor.İyi tarım uygulamalarının başlatıldığı 2007 yılında 18 ilde 651 üretici 53 bin 607 dekar alanda 149 bin ton üretim yapılırken, verilen desteklerin de etkisi ile 2017’de 64 ilde 72 bin 236 üretici tarafından 6 milyon 247 bin dekar alanda 6 milyon 898 bin ton üretim yapıldı.

Organik tarımda ise 2002 yılında 150 olan ürün sayısı 2016’da 225’e çıktı. Çiftçi sayısı aynı dönemde 12 bin 428 kişiden 67 bin 878 kişiye ulaştı. Toplam üretim alanı 89 bin 827 hektar alandan 523 bin 778 bin hektara yükselirken, üretim miktarı 310 bin tondan 2 milyon 473 bin tona ulaştı.

Örtü altı üretim alanı ve miktarlarındaki artış ise, 2002-2017 döneminde dikkat çekiyor. 2002 yılında 535 bin dekar olan örtü altı üretim alanı 2017’ye gelindiğinde 752 bin dekara çıktı. Üretim miktarı ise toplamda 4.2 milyon tondan 7.8 milyon tona yükseldi.
Bu veriler, çiftçilerin katma değeri ve ihracat kabiliyeti yüksek ürünlere yöneldiğini gösteriyor.

Gübre ve mazot fiyatındaki artış durdurulamıyor

Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü verilerine göre, tarımsal üretimin temel iki girdisi olan gübre ve mazot fiyatındaki artışın durdurulamadığı dikkat çekiyor. Bakanlığın üretici,ithalatçı firmalardan derlediği toptan fiyatlara göre, 2003 yılında tonu ortalama 309 lira olan ÜRE gübresi 2017 yılında ortalama 1000 liraya yükseldi. DAP gübresinin fiyatı ise aynı dönemde 388 liradan 1493 liraya çıktı.
Çiftçinin kullandığı mazotun litre fiyatı 2002 yılında ortalama 1 lira 9 kuruş iken 2017 yılı ortalaması 4 lira 70 kuruş oldu.

Özetle, Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın “iyimser” verilerine rağmen tarımdaki gidişatın iyi olmadığı görülüyor. Öncelikle tarım ve mera alanlarının korunması, girdi maliyetlerinin düşürülmesi ve üretim deseninin yeniden planlanması gerekiyor. Bunun için tarıma ve tarımcıya değer veren iradeye ihtiyaç var.

Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar

En Son Yayınlanan Makaleler