Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Yeni politikalar hayvansal ürünlerde ihracatı artırabilir mi?

Güncelleme: Şub 25, 2024

Yeni politikalar hayvansal ürünlerde ihracatı artırabilir mi?

Son 10 yıllık tarım politikalarına bakıldığında hayvancılık,en çok desteklenen,en çok kredi verilen,aynı zamanda en çok sorun yaşanan alan olarak dikkat çekiyor. Bu nedenle çok sıklıkla politika değişikliğine gidiliyor. Deyim yerindeyse hayvancılık politikası yaz boz tahtasına döndü.
Yeni yılda hayvancılık politikası bir kez daha değişecek. Hükümetin 2017’de uygulayacağı “Milli Tarım Politikası” nın en önemli ayağı olan hayvancılıkta radikal politika değişikliğine gidilecek. Bu değişiklik sektörü dışa bağımlılıktan kurtarıp ihracatçı konuma getirebilir mi?
Hayvancılıkta en önemli sorun, 2010 yılından bu yana artarak devam eden dışa bağımlılık. Yani ithalat. Hayvan materyalinin önemli bir bölümü, yem hammaddelerinin yaklaşık yüzde 50’si ithalatla karşılanabiliyor. Her yıl milyonlarca lira dolar döviz ithalata gidiyor. Öyle ki, Türkiye canlı hayvan ithalatında Amerika’dan sonra dünyada ikinci sırada yer alıyor.
2017 Programı’nda yer alan bilgiye göre,Türkiye, 2011-2015 döneminde damızlık, besilik ve kasaplık olmak üzere yaklaşık 1.4 milyon büyükbaş hayvan ithalatı yaptı
Hükümetin 2017 Programı’ndaki verilere göre, Türkiye, 2011’de 470 bin796 baş canlı sığır ithalatı yaptı. 2012’de 471 bin 571 baş, 2013’te 193 bin 807 baş sığır ithal edildi. 2014’te ithalatta ciddi bir düşüş oldu. Sığır ithalatı 49 bin 714 başa geriledi. Fakat 2015’te ithalat tekrar arttı ve 202 bin 789 başa ulaştı.Bu yıl ise ithalatın 400 bin baş olarak gerçekleşmesi tahmin ediliyor. Amerika Birleşik Devletleri Tarım Bakanlığı(USDA)’nın Nisan 2016’da yayınladığı “Hayvancılık ve Tavukçuluk: Dünya Piyasaları ve Ticaret” başlıklı raporda Türkiye’nin sığır ithalatının 2017’de 490 bin baş olacağı öngörülüyor.
Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdürlüğü daha önce hazırladığı “Kırmızı Et Stratejisi”nde hayvancılıkta ithalatın çözüm olmadığı ifade edilmesine rağmen Türkiye sığır ithalatında dünya ikincisi oldu.
Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik bu göreve geldikten sonra hayvancılıkta ithalatın çözüm olmadığını ve yerli üretimi artırmak gerektiğini bir çok kez dile getirdi. Bu söyleme uygun yeni bir politika oluşturuldu.
Hedef ihracatı artırmak
Milli Tarım Projesi’nin temel unsurlarından biri olan hayvancılıkta , temel amaç hayvan varlığının artırılarak dışa bağımlılığın azaltılması ve ihracatın artırılması. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’in deyimi ile; hayvansal üretimde sürdürülebilirliğin sağlanması, kalitenin iyileştirilmesi, dışa bağımlılığı azaltarak hayvancılıkta ihtiyacın yerli üretimle karşılanması ve hayvansal ürün ihracatının artırılması hedefleniyor.
Bu kapsamda; mera varlığı ve yetiştirici kültürü göz önünde bulundurularak kırmızı ette hammadde kaynağı oluşturan yetiştirici bölgeleri belirlendi. Böylece hayvan sayısı ve hayvansal üretim en uygun bölgede, ihtiyaca göre karşılanacak.
Damızlık üretim merkezlerinin oluşturulması, hayvan barınaklarının altyapısı ve ölçeğinin büyütülmesi de bu kapsamda teşvik edilecek ve desteklenecek. Yeni modelde meralar hayvancılık yapmak ve ıslah etmek şartıyla uzun süreli kiraya verilecek. Ayrıca, yem bitkileri desteklemelerinin Havza Bazlı Modele dahil edilmesi ve destek miktarının artırılması ile üretimde önemli gelişme sağlanması hedefleniyor.Milli Tarım Projesi ile yapısal sorunlara kalıcı çözümler getirilerek, planlı, yeterli ve bilinçli üretim ön plana çıkarılacak, gıda güvenliğinin garanti altına alınması ve tarımsal hasılanın artırılması sağlanacak.
Mera Hayvancılığı ve Damızlık Üretim Merkezleri
Milli Tarım Projesi kapsamında uygulanacak yeni hayvancılık politikası ile mera hayvancılığının nerede yapılacağı,damızlık düve üretiminin nerelerde yapılacağı belirlendi. Hayvancılık destekleri de bu yeni uygulamaya göre verilecek. Buna göre; “Mera Hayvancılığı Yetiştirici Bölgesi kapsamındaki iller şunlar: Ağrı, Ardahan, Artvin, Bayburt,Bingöl, Bitlis, Çankırı, Çorum,Elazığ, Erzincan, Erzurum,Giresun Gümüşhane, Iğdır,Kars, Kastamonu, Kayseri, Malatya, Muş, Samsun,Sivas,Şırnak,Tunceli,Van ve Yozgat. Bu illerde hayvancılık yapanlara ilave destekler verilecek. Bu illerde ağıl ve ahır yapımına veya yenilenmesine yüzde 50 hibe desteği verilecek. Et sığırcılığına uygun 200 başa kadar düve alımına yüzde 30 hibe desteği sağlanacak.Bu bölgedeki yetiştiricilere buzağı başına 200 lira daha fazla destek ödenecek.
Damızlık Düve Üretim Merkezleri kapsamındaki Adana,Adıyaman,Afyon, Aksaray, Amasya,Aydın,Balıkesir,Burdur, Bursa,Çanakkale,Çorum,Denizli, Edirne,Erzurum, İzmir, Kars,Kastamonu,Kayseri,Kırklareli, Konya,Malatya,Manisa,Muğla, Muş,Samsun, Sivas, Şanlıurfa,Tekirdağ,Tokat,Trabzon, ve Yozgat’tan oluşan 31 ilden oluşan bölgede kurulacak en az 500 baş kapasiteli damızlık gebe düve merkezleri için inşaat,hayvan alımı ve makine alımında yüzde 50 hibe desteği verilecek.
Ayrıca 22 ilde en az 500 baş kapasiteli Damızlık-Koç Teke Üretim Merkezleri, 8 ilde ise en az 250 baş kapasiteli Damızlık Manda Üretim Merkezleri kurulması öngörülüyor. Ette sınıflandırma,sütte anlık kayıt sistemi,hayvan hastalıklarıyla mücadele gibi konularda da düzenlemeler öngörülüyor.
Öncelikli hedef süt tozu ve süt mamulleri ihraç etmek
Hem Milli Tarım Projesi’nde hem de 2017 Programı’nda çiğ sütteki arz fazlası üretime dikkat çekilerek bundan sonraki dönemde üretimi artırıcı çalışmaların yapılmayacağı, ihracata yönelik çalışmalarla soruna çözüm aranacağı ifade ediliyor.Milli Tarım Politikası kitapçığında çiğ sütle ilgili şu değerlendirme yer alıyor:”Çiğ sütte arz fazlalığı ve mevsimsel dalgalanma; üretici fiyatlarını baskılamakta ve piyasada istikrarsızlığa neden olmaktadır. Süt sığırcılığında sürdürülebilirliğin sağlanması ve arz talep dengesinin oluşması için; üretim maliyetlerinin düşürülmesi, kalitenin yükseltilmesi ve izlenebilirliğin sağlanması gerekmektedir. Bunun yanında sektörün dış pazarlara açılması, rekabet gücüne erişmesi, süt tozu ve süt mamullerinde ihracat bazlı büyüme öncelikli hedeflerimiz arasındadır. Süt sığırcılığında ihracat bazlı büyüme kırmızı et arzında da önemli bir güvence sağlayacaktır.
Tüketici kanatlı etine ve balığa yönlendirilecek
2017 Programı’nda ise süt üretiminin artması ile sektörde darboğaz yaşanacağı belirtilerek şu bilgilere yer verildi: “Et ve süt hayvancılığının bağlantılı yapısı dikkate alındığında son yıllarda hızla artan süt üretiminin, et ve süt piyasalarında dönemsel fiyat dalgalanmalarını ve sektördeki darboğazı artırabileceği değerlendirilmektedir. Kırmızı et üretiminin artırılması amacıyla başta etçi tip sığır yetiştiriciliği ile koyunculuk olmak üzere hayvan sayısının artırılması ve besiciliğin yaygınlaştırılması önemini korumaktadır. Bunun yanı sıra, et tüketimindeki çeşitliliğinin artırılması suretiyle beslenme kalitesinin yükseltilmesi açısından toplumun kanatlı hayvan eti ve balık tüketimine de yönlendirilmesi önemli görülmektedir.”
Bu değerlendirmelerden de anlaşılacağı üzere yeni dönemde çiğ süt üretiminin artırılmaması, et ihtiyacının etçi ırklardan sağlanması,beyaz et tüketiminin artırılması yönünde bir politika uygulanacak.
Su ürünlerinde yeni stratejiye ihtiyaç var
Milli Tarım Politikası’nda bazı önemli eksiklikler de var. Uygulanacak politikanın bir metni,stratejileri, yapılacak çalışmalarla ilgili detaylı bir çalışma olmadığı için su ürünleri konusunda henüz net bir bilgi yok. Türkiye ekonomisi için çok büyük potansiyel taşıyan su ürünleri konusunda da yeni stratejilere ve politikaya ihtiyaç var. Bu eksikliğin giderilmesi gerekir.
Özetle, hayvancılıkta yeni yıla yeni politika ile girilecek. Umarız bu kez dışa bağımlılık azaltılır,hem üretici hem ihracatçı hem de ülke kazançlı çıkar.

Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar

  1. Rıza Y. 22 Kasım 2016 - 21:19 - Yanıtla

    Merhaba, Ben dün Bursa da damızlık düve yetiştiriciligi için verilecek hibe bilgilendirme toplantısına katıldım. Burada o kadar agır şartlar vardı kı hepsine çözüm bulabilirim diye devam ederken konuşmacı akadaşın şu sözüne malesef çözüm bulamayacagımı düşünerek toplantıdan ayrıldım. Bakanlıgın bütcesi kısıtlı bursa ilinde bu %50 hibeden sadece bir işetme yararlanabilecek. Evet yanlış duymadınız Bursa ilinde sadece bir çiftlik faydalanabilecekmiş. Bilginize. Başka yoruma gerek yok sanırım.

En Son Yayınlanan Makaleler