Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Tarımda 5 Yıllık Vizyon-3/Bitkisel Üretim

Güncelleme: Şub 22, 2024

Bitkisel üretimde ürün havzaları oluşturulacak…

Onuncu Kalkınma Planı Bitkisel Üretim Özel İhtisas Komisyonu Raporu’na göre gelecek dönemde, Türkiye Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modeli’nin uygulanması, kısa ve orta vadede desteklerin havza sistemine alınması ile uzun vadede tek ödeme sistemine geçişe hazır hale gelinerek, azami 8-10 ürün için ürün havzaları oluşturulacak.
Ürün deseninde değişiklik

Mısır, buğday, pirinç, kanola, elma, soya, şeker pancarı, pamuk, ayçiçeği ve bademdeTürkiye’nin hem dünya geneline karşı, hem de Avrupa Birliği’ne karşı mukayeseli üstünlüğü yok. Onuncu Kalkınma Planı döneminde buğday, pirinç, kanola, elma, soya ve şeker pancarında benzer durumun devam etmesi beklenirken; mısır, pamuk, ayçiçeği ve bademde mukayeseli üstünlükte olumlu gelişmeler öngörülüyor.

Ali Ekber YILDIRIM

Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın “Türkiye Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modeli” Onuncu Kalkınma Planı döneminde uygulanması öngörülüyor. Bitkisel Üretim Özel İhtisas Komisyonu Raporu’na göre, gelecek dönemde, Türkiye Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modeli’nin uygulanması, kısa ve orta vadede desteklerin havza sistemine alınması ile uzun vadede tek ödeme sistemine geçişe hazır hale gelinerek, azami 8-10 ürün için ürün havzaları oluşturulacak.Bu konudaki işlk çalışmanın meyvecilikte yapıldığı biliniyor.
Meyve ve sebzeye yönelme olacak
Bitkisel Üretim Özel İhtisas Komisyonu Raporu’na göre, nüfus artışının yanında, kırdan kente göç ve turizm, tarım ürünlerine olan ihtiyacı artırıyor. İç tüketim ile birlikte ihracat potansiyeli dikkate alındığında önümüzdeki dönemde tarım ürünlerine olan talebin daha da yükseleceği vurgulanan Raporda: “Üretim boyutunda ise nadas alanlarındaki daralmaya rağmen ekili alanda azalma eğilimi, meyve alanında ise artış eğilimi bulunmaktadır. İşgücü talebi daha fazla olan meyve ve sebze alanının artmasının, tarım sektöründe işgücü ihtiyacını artıracağı beklenmektedir.Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından 8,5 milyon hektar olarak bildirilen ekonomik sulanabilir alanın bugüne kadar net 2,9 milyon hektarı sulamaya açılmıştır. Bu seviyenin Güneydoğu Anadolu Projesi(GAP), Konya Ovası Projesi(KOP) ve diğer bölgesel sulama projeleri ile önümüzdeki dönemde daha da artacağı beklenmektedir.
Sulamaya açılacak yeni alanlarda ise meyve-sebzeye doğru bir yönelme eğilimi mevcuttur. Ancak yağlı tohumlar başta olmak üzere, arz açığı olan ve gıda güvenliği için stratejik öneme sahip ürünlere yönelmede destekler ve pazarlama altyapısı en önemli unsurlar olacaktır.” görüşüne yer verildi.
Organik tarım talebi artacak
Gıda güvenilirliği ve çevresel kaygıların organik tarıma olan talebi artıracağı belirtilen Raporda, ayrıca perakendeci sektörün ve yurt dışı pazarların talepleri doğrultusunda iyi tarım uygulamaları yanında, birincil üretimde diğer kalite yönetim sistemlerinin uygulama alanının genişleyeceği ifade ediliyor.Küresel iklim değişikliği yanında tarım ve gıda piyasalarında yaşanan dalgalanmaların sektörü önemli ölçüde etkilediği, riskleri ve belirsizlikleri artırdığı,dünya genelinde kişi başına düşen tarım arazisi ve su başta olmak üzere doğal kaynaklarda azalma olduğu hatırlatılarak: “Geçtiğimiz dönemde dünyada tarımsal üretim yıllık ortalama yüzde 2 artış göstermiştir. Gelecek 10 yılda ise bu artışın yavaşlayarak, yılda ortalama yüzde 1,7 olması öngörülmektedir. Yaşanan bu gelişmeler, mevcut kaynakların etkin kullanımını sağlama yanında, olası riskleri ortadan kaldıracak veya azaltacak tedbirlerin önceden alınmasını sağlayacak planlamaları da zorunlu kılmaktadır.”denildi
Rekabet gücü yüksek ve düşük ürünler
Mevcut durum itibarıyla yapılan rekabet analizlerinde; mısır, buğday, pirinç, kanola,elma, soya, şeker pancarı, pamuk, ayçiçeği ve badem ürünlerinde Türkiye’nin mukayeseliüstünlüğünün bulunmadığı vurgulanan Bitkisel üretim Özel İhtisas Komisyonu Raporu’nda ürün bazında şu değerlendirmelere yer veriliyor: “Rekabet üstünlüğümüzün olduğu kiraz
dahil birçok meyvede ise verimlilik ve etkinlik sağlanamadığından, gelecekte rekabetgücümüzün azalması söz konusu olabilecektir. Onuncu Kalkınma Planı döneminde Bitkisel Üretim Özel İhtisas Komisyonu tarafından sektörün, “üretim” ve “ihracatında” önemli gelişmeler hedeflenmektedir. Başta stratejik öneme sahip hububat ve arz açığı olan yağlı tohumlar olmak üzere buğday üretimini 22 milyon tona, arpa üretimini 9 milyon tona, çeltik üretimini 1 milyon tona, mısır üretimini 5 milyon tona, ayçiçeği üretimini 1,5 milyon tona, pamuk üretimini 2,7 milyon tona çıkarma, meyve ve sebze sektörünü iç ve dış pazarın istediği kalitede ürünlerin arzını sağlayacak yapıya kavuşturma, tohumculukta son yıllarda başlayan atılımlara paralel olarak sertifikalı tohumluk üretimini 800 bin tona ulaştırma ve bu gelişmeler doğrultusunda Onuncu Kalkınma Planı dönemi sonunda yaklaşık 23 milyar Dolar düzeyinde ihracat hedeflenmektedir.
Soya üretimine özel önem
Özellikle kanatlı yemlerinin olmazsa olmazı arasında yer alan soya yönünden Türkiye’nin tamamen dışa bağımlı durumda olduğu anlatılan Raporda: ” Alan bazlı destekler yanında, kilograma 50 kuruş fark ödemesi şeklinde yapılan destek ile üretim maliyetinin yaklaşık yüzde 65’inin desteklenmesine rağmen, Türkiye’de yeterli düzeyde soya üretilmemektedir. Türkiye her geçen gün artan soya ihtiyacını ithalatla karşılamaktadır. Bu nedenle arz güvenliği açısından Türkiye soya sektöründe yeni politikalara ihtiyaç duyulmaktadır. Soya ekim alanı 264 bin dekar ve üretimi yaklaşık 100 bin ton civarındadır. İhtiyaç duyduğumuz
soyanın 1,8 milyon ton civarında ve 2023 yılında 3 milyon ton civarında olması öngörülmektedir. Türkiye’nin soya yönünden kendi kendine yeterli olabilmesi veya dış piyasalardan az etkilenmesi için üretimimizi 2023 yılına kadar 3 milyon ton civarına çıkarmamız gerekir. ” görüşü dile getirildi.
Üretimi artacak ürünler
Onuncu Kalkınma Planı (2014-2018) Hedefleri değerlendirildiğinde bitkisel üretim sektöründe mısır, buğday, mandarin, portakal, limon, kiraz, elma, arpa, ayçiçeği, şeker pancarı, domates, badem ve cevizin toplam üretim miktarında ve dekara verimlerinde artış bekleniyor. Dekara verimlerde 2018 yılında 2011 yılına göre mısırda yüzde 11, buğdayda yüzde 3, arpada yüzde 7, şeker pancarında yüzde 4, soyada yüzde 10, ayçiçeğinde yüzde 10, kirazda yüzde 3, elmada yüzde 3,2, portakalda yüzde 7, mandarinde yüzde 9 ve limonda yüzde 1 artış beklenmektedir. Bu dönemde mısır ve ayçiçeğinde
arz açığı beklenirken, ceviz, limon, mandarin, kiraz ve bademde arz ve talebin dengede seyretmesi beklenmektedir. Arpada arz talep farkının pozitif yönde artması beklenmektedir
Üretim hedefleri
Bitkisel üretim sektörü, Onuncu Kalkınma Planı döneminde, 2023 vizyonu çerçevesinde üretim ve ihracatta önemli gelişmeleri hedefliyor. Onuncu Kalkınma Planı dönemi hedefleri üretim ve ihracat boyutu ile şöyle:
— Buğday üretimini 22 milyon tona, arpa üretimini 9 milyon tona, çeltik üretimini 1 milyon tona, mısır üretimini 5 milyon tona, ayçiçeği üretimini 1,5 milyon tona, pamuk üretimini 2,7 milyon tona yükseltmek,
— Yağlı tohumlar üretimini (pamuk çiğidi, ayçiçeği, soya, kanola, aspir dahil) toplam 4,2 milyon tona çıkarmak,
— Meyve ve sebze sektörünü, iç ve dış pazarın istediği kalitede ürünlerin arzını sağlayacak altyapıya kavuşturmak, hasat süresini 2-3 aydan 4-5 aya genişletmek üzere, ekolojik ve ekonomik olarak uygun ihtisas meyvecilik havzaları belirlemek ve ilan etmek,
— Örtü altı üretimi 80 bin hektarın üzerine çıkarmak,
— Zeytin üretim alanını 1 milyon hektara çıkararak, 500 bin ton zeytinyağı üretmek,
— Tohumculukta son yıllarda başlayan atılımlara paralel olarak, sertifikalı tohumluk üretimini 800 bin tona ulaştırmak,
— Organik üretimde ihracatı artırmanın yanında, organik ürünlerin iç tüketimini yaygınlaştırmak,tarım alanları içerisinde organik tarım yapılan alanların payını yüzde 3’e çıkarmak,
— Hayvancılık sektörünün ihtiyaç duyduğu kaliteli kaba yemi elde etmek amacıyla, silaj başta olmak üzere toplam kaba yem üretimini 52 milyon tona ulaştırmak.
— Gübre kullanımında bitki ihtiyacı, toprak ve iklim yapısı dikkate alan planlamalar ile kimyevi gübreden ziyade organik gübrelerin kullanımını yaygınlaştırmaktır.

Hedeflerin gerçekleşmesi için öneriler
Bitkisel Üretim Özel İhtisas Komisyonu Raporu’nda Onuncu Kalkınma Planı ve 2023 yılı ulusal hedeflerin gerçekleşmesi için yapılacak araştırma önerileri ise özetle şöyle:
1- İthalatın azaltılmasına yönelik çim, yağ ve yem bitkilerinin üretimi, bu bitkilerin üretiminin artırılmasına yönelik tohumluk çeşitlerinin geliştirilmesi, adaptasyon çalışmaları,
2- Aktif maddelerce zengin aromatik ve tıbbi bitkiler yetiştiriciliği, ekstraksiyonu,
3- Kaliteli yerli tahıl üretimi; ekmeklik buğdayın kalite, gluten ve protein sorununun çözülmesi, çeşitliliğinin sağlanması,
4- Komşu ülkelere ihracat potansiyeli göz önünde bulundurularak yüksek kademeli patates tohumu üretimi,
5- Bitkisel yağ açığımızın kapatılmasına yönelik yağlı tohum üretim potansiyelinin geliştirilmesi, ürün çeşitliliğinin sağlanması, kışlık yağlı çeşit geliştirilmesi.
6- Sebze tohumlarının geliştirilmesi,
7-Avrupa’dan çok talep olan kuşkonmaz gibi yeni türlerin üretimi ve ihracatı
8- Üzümsü meyvelerin ve sert çekirdekli meyvelerin ıslahı ve üretimi,
9- Organik bahçe bitkilerinin yetiştirilmesi.Organik tarım uygulamalarında mevcut durumda kullanılan arazi dışında doğal değeri yüksek tarım arazisinin tespiti, organik üretime kazandırılması ve katma değeri yüksek ürünlere dönüştürülmesi için arazi çalışmalarının tamamlanması,
10- Katma değeri yüksek fonksiyonel ürünler elde edilen bitkilerin belirlenmesi ve yöreler itibarıyla bitkisel ürünlerde ihtisaslaşmada bu bitkilere öncelik verilmesi ile sektöre katma değer kazandırılması, yöreler itibarıyla bitkisel üretimde ihtisaslaşmaya ve sanayileşmeye olanak sağlayan optimum ürün desenlerinin belirlenmesi için “Bitkisel Üretim Mekansal Planlarının” çıkarılması,
11- Bitkisel ürünlerin pazarlanmasında alternatif metotların yaygınlaştırılması, lisanslı depoculuk faaliyetlerinin desteklenmesi, afet ve acil durum stoklarının yönetimi, lojistik paydaşların sevk ve organizasyonu konularında “Sosyal Programlar” yürütülmesi,
12- Şehirlerdeki boş alanların değerlendirilmesi amacıyla belediyeler işbirliğinde bitkisel üretim programı-şehir tarımı programının teşvik edilmesi,
13- Endüstrileşmeyi sağlayacak bitkisel ürünler programı yanında yerele özgü bitkisel ürünler için coğrafi işaret tescili, markalaşma, kaliteli ürün için “Toplum Tarım Desteği Programı” yürütülmesi,
14- Pazar araştırmalarına önem verilmesi, sektör ticaret heyetleri geliştirilmesi ve ticaret müşavirlikleri ile işbirliklerinin artırılması,
15- Üretim, hasat, depolama ve işleme süreçlerindeki kayıpların azaltılmasına yönelik özel tedbirlerin belirlenmesi,
16- Bitkisel üretim sektöründe katma değeri yüksek ve çevreye duyarlı üretim için iletişim tekniklerinin etkin kullanılması ve erken uyarı sistemlerinin teşviki,
17- Organik tarım, iyi tarım uygulamaları, hassas tarım uygulamaları, çiftlik sistemleri araştırma ve yayım sistemleri, geri dönüşüm ve entegre gıda, tarım işletmeciliği konularında ülkemizin uygun koşullara sahip bölgelerinde üniversiteler işbirliğinde “Ar-Ge Merkezleri” kurulması,
18- Ar-Ge, inovasyon ve eko inovasyon süreç yönetimi esas alınarak bölgesel ve ülkesel ölçekte entegre gıda, tarım ve hayvancılık hedefi için politika araçları olacak teknolojilerin üretilmesi için Ar-Ge programları belirlenmesi ve bölgeler itibarıyla paydaşlar işbirliğinde sürdürülebilir Gıda ve Tarım Teknoparkları (AgroParklar)’na yönelik altyapıların oluşturulması.

Tags:

Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar

En Son Yayınlanan Makaleler