Tarım Bakanı daha ne yapsın?

Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Tarım Bakanı daha ne yapsın?

18 Aralık 2013

·

Ali Ekber Yıldırım

·

Köşe Yazısı

Güncelleme: Ara 18, 2013

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın 2014 yılı bütçesi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülerek kabul edildi.Bütçe görüşmelerinde muhalefet partilerinin temsilcileri hükümetin tarım politikasına çok sert eleştiriler getirdi. Tarımda yaşanan sıkıntıları tek tek örneklerle anlattı. Girdi fiyatlarındaki artışın çiftçiyi üretim yapamaz duruma düşürdüğünü, tarlalar boş dururken bir çok ürünün ithal edildiğini dile getirdi. Her türlü eleştiriyi yaptılar. Bir milletvekili çiftçinin parası ile Antalya’da yapılan bakanlık toplantısında dansöz oynatıldığını bile söyledi.
Muhalefetin eleştirilerine ve sorularına yanıt vermek üzere Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker kürsüye geldi.
Bakın neler söyledi neler?
“Türkiye, tarımda son 10 yılın 9’unda büyüdü.
Biz göreve geldiğimiz 2002’de tarımsal hasıla 23 milyar dolardı. Bugün 62 milyar dolar.
Tarımda kişi başına milli gelir 1064 dolardı, bugün 3 bin 591 dolar.
Tarımsal hasıla bakımından dünyada 11.,Avrupa’da 4. olan Türkiye, bugün Dünyada 7. Avrupa’da 1.
Gıda ihracatımız 4 milyar dolardan 16 milyar dolara çıktı. Tarım ve gıdada 10 yılda 41 milyar dolar dış ticaret fazlası verdik.
Sanayinin kullandığı hammaddeler dahil son 10 yılda tarım ürünleri ihracatı ithalattan daha fazla.
2002’de 161 ülkeye 1480 gıda ürünü ihraç ediliyordu, bugün 188 ülkeye 1663 ürün ihraç ediliyor.
Bize Hollanda’nın ihracatı örnek gösteriliyor. Hollanda’nın tarımsal üretim hasılası 12 milyar dolar. İthalatı 72 milyar dolar. Adamlar ithal ediyor, katma değeri yüksek ürün olarak ihraç ediyor. Biz aynı şeyi yapsak ithalat yapıyorlar diye en ağır eleştiriye maruz kalırız.
Tarımsal destekleri tam 5 kat artırdık. Destekler 1.8 milyar liraydı bugün 9 milyar lira.
Son 10 yılda 90 milyar lira tarımsal kredi verildi. Bunun 70 milyar lirası sübvansiyonlu kredi. Bizden önce verilen her 100 lira kredinin 38 lirası geri dönüyordu, bugün 98 lirası geri dönüyor.
Buğday üretimi 22 milyon tona, mısır 5.9 milyon tona, çeltik 900 bin tona, ayçiçeği 1.5 milyon tona çıktı. Bu cumhuriyet tarihinde rekordur. Daha önce bu üretim rakamlarına hiç ulaşılamadı.
Tarımsal arazilerin terk edilmesinin, boş bırakılmasının nedeni parsellerin küçük olması. Gelin birlikte arazi toplulaştırması yapalım.
Sertifikalı tohum üretimimiz 145 bin tondan 657 bin tona çıktı.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa kendi geliştirdiği gebe düveleri ihraç etti.
Sadece bitkisel üretimde değil, hayvancılıkta da üretimde rekorlar kırdık. Süt üretimi 8.4 milyon tondan 17.4 milyon tona çıktı. Kırmızı et üretimi 407 bin tondan 916 bin tona yükseldi. Tavuk eti üretimi 700 bin tondan 1 milyon 700 bin tona çıktı. Bunların hepsi rekordur.
Hayvansal ürün ihracatı 1.1 milyar dolar oldu.”
Bakan Mehdi Eker’in anlattıklarına bakılırsa Türkiye, tarımda dünyanın parlayan yıldızı. Üretimde, ihracatta, verimlilikte, desteklerde, kredilerde rekor üstüne rekor kırıyor. Ama bizim nankör(!) çiftçiler sürekli yakınıyor, ağlıyor. Tarım Bakanı daha ne yapsın?
******
GDO’lu mısır açıklaması

Danıştay’ın GDO’lu 2 mısır geni için verdiği yürütmeyi durdurma kararını dün “Danıştay’ın GDO kararı” başlığıyla yazdık.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürü ve aynı zamanda Biyogüvenlik Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. Masum Burak dostumuz aradı. Danıştay’ın yürütmenin durdurulması kararı verdiği genetiği değiştirilmiş MON810 mısır geninin Avrupa’da üretiminin yasak, ithalatının serbest olduğunu söyledi.
Kamuoyunda bu konuda yanlış bir bilgilendirme olduğunu belirten Masum Burak Avrupa Birliği’nde 29 mısır geni ve 7 soya geni olmak üzere toplamda 59 genin ithalatının serbest olduğunu belirtti. Burak, Danıştay Daireler Kurulu’nun kararı ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “Ben hukukçu da değilim, bilim insanı da değilim. Fakat öyle görünüyor ki hukukçularla bilim insanları farklı düşünüyor. Biz Biyogüvenlik Kurulu olarak bir karar vermeden önce bilim insanlarına gerekli araştırmayı yaptırıyoruz. Danıştay’ın kararını da yine bilimsel komitelere inceletiyoruz. Bilim insanları ne derse ona göre hareket ederiz. Biliyorsunuz biz GDO yanlısı değiliz.”
GDO’lu mısır ithalatı konusunda Biyogüvenlik Kurulu’nun görüşleri özetle böyle. Gelişmeleri paylaşmayı sürdüreceğiz.

Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar

GDO,Tarım,Tarım Politikaları: İlişkili Diğer Makaleler

En Son Yayınlanan Makaleler