Sahte gıdaya karşı etiket geliyor!

·

06 Kasım 2013

·

Bu haberde ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Sahte gıdaya karşı etiket geliyor!

06 Kasım 2013

·

Ali Ekber Yıldırım

·

Haber

Güncelleme: Şub 20, 2024

Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, gıda denetiminde “Ürün Doğrulama ve Takip Sistemi” adıyla dünyada eşi benzeri olmayan yeni bir uygulama başlatıyor. Bu uygulama ile sahte, taklit ve tağşişli ürünlerin üretiminin ve satışının engellenmesi amaçlanıyor. Ancak gıda üreticileri bu sistemin uygulanamayacağını gıdada kaosa neden olacağını iddia ediyor.
Gıda sektörünün çatı örgütü konumundaki Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu konuyla ilgili hazırladığı kapsamlı raporu Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na sundu. Federasyon’un 12-14 Kasım’da Antalya’da düzenleyeceği ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ile bakanlık üst düzey bürokratlarının katılacağı 2013 Gıda Kongresi’nde bu konunun da ele alınması bekleniyor.
Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu Genel Sekreteri Ersin Taranoğlu imzasıyla Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü’ne ve federasyona bağlı derneklere gönderilen raporda özetle şu görüşlere yer verildi: “Ürün Doğrulama ve Takip Sistemi, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından hayata geçirilen, sahte, taklit ve tağşiş edilmiş ürünlerin üretimini, satışını engelleyerek, halkın güvenli gıdaya ulaşmasını amaçlayan yeni bir denetleme ve takip sistemi olarak açıklanmıştır. Ürünlerin izlenmesi, hammaddenin satın alınmasından başlayarak, üretim süreci, malzeme tedarikleri ve müşteriye ulaştırılması amacıyla yapılan sevk sürecini kapsar. Ürünün izlenmesinin amacı üretimin verimliliğini ve müşteriye verilen hizmetin kalitesini artırmaktır. Ancak ürün, kayıtlı üretici tarafından üretilmiş olsa dahi, hammadde temininden başlayarak, müşteriye sunulması sürecinin herhangi bir noktasında, isteyerek veya istemeyerek ürünün kalitesini bozan, insan sağlığına aykırı bir durum meydana gelmiş ise bunun ÜDTS ile tespit edilmesi veya önlenmesi mümkün değildir. Aynı şekilde bu sistem ile bozuk veya taklit, tağşiş edilmiş ürünlerin bu sistemle tüketiciler tarafından nasıl anlaşılacağı veya kayıt dışılığın nasıl önleneceği açık değildir. Adresi ve kimliği belli olmayan sahte üretim yapan firmalar ÜDTS ile tespit edilemeyecektir. Ayrıca bozuk veya taklit ürünlerin bu etiketleri taşıması durumunda sadece etiketin üzerinde bulunmasından dolayı ürün tüketiciler tarafından güvenilir olarak değerlendirilecektir. ”
Dünyada uygulaması yok
Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu’nun raporuna göre sistemin yazılım, ekipman, satın alma, kurulum, eğitim ve devreye alma gibi aşamaların 31/12/2013 tarihine kadar yetişmesi imkansız. Öncelikle bir pilot uygulama ile sistemin uygulanabilirliğinin belirlenmesi gerektiği ifade edilen raporda, şu görüşlere yer verildi: “Pilot uygulamanın ardından tüm üreticilerin sisteme entegrasyonu için en az bir buçuk-iki yıl süreye ihtiyaç duyulacaktır. Dünyada uygulaması olmayan bir sistemin, denenmeden veya herhangi bir üründe pilot uygulama yapılmadan uygulamaya alınması biz üreticiler ve tüketici bazında çok büyük sıkıntılar yaratacaktır.”
Üretim maliyetini artıracak
Raporda,ÜDTS etiketlerinin üretim sırasında üretim hattına eklenecek yeni bir makine/aplikatör ile uygulanacak olması mevcut üretim hatlarının hızı, her bir üretim hattından seri olarak geçen ürün sayısı ve cihazın kapasitesi dikkate alındığında pek çok gıda ve içecek üretiminde uygulanmasının teknik olarak mümkün olmadığı belirtildi. Ayrıca üretim şartları dikkate alındığında, tanımlanan ÜDTS sisteminin hızlı kapasiteli ve seri üretim yapılan hatlarda 5, 10, 20 dakikada bir üretim hattının durdurulup bobin değişimi yapılması gerekecek. Ancak hızlı üretimin gerçekleştiği üretim hatlarında bu hattının durdurulup etiket takılması fiilen üretim yapılmasını imkansız hale getirecek. Bobin değişiminde üretimin durmaması için tüm üretim hatlarında ilave etiket aplikatörü kullanılması zorunluluğu doğacak, bu da yer bulunmayan işletmelerde soruna yol açabileceği gibi ilave yatırım üretim maliyetini artırıcı etkiye sahip olacak. Değişik hatlarda üretilen 100’e yakın çeşitli ebat ve miktardaki ürün ile her bobin üzerindeki etiket kodlarını birebir eşleştirmek, ilave olarak olası fireleri sisteme manuel olarak tek tek yazarak girmek, yüksek hızda üretim yapılan işletmelerde imkansız. Üretimde etiketleme yapılması için önerilen aplikatörlerin, her makineye uygulanması hem maliyet hem de zamanlama olarak mümkün değil.
Firmalar etiket başına 6 kuruş ödeyecek
Etiket fiyatının tek taraflı pazarlıksız belirlenmesinin ticaret hukukuna aykırı bir durum oluşturacağı hatırlatılan raporda: “Etiket başına 6 kuruş olarak belirlenen fiyat oldukça yüksektir. 1 TL (100 kr) olan bir pakette yüzde 6 maliyet artışına sebep olacaktır, hatta etiket yapıştırma sırasında oluşacak firelerle bu oran daha da yükselecektir. Milyonlarca paket satışı yapılan birçok üründe yüzde 6 kar marjı bulunmamaktadır, çok düşük kar marjları ile sürümden kazanç sağlanmaktadır. Sistem, adet bazında yıllık üretim miktarları yüksek olan ürünler için üreticiye çok ciddi bir maddi yük getirecektir. Ürün maliyeti ve satış fiyatı çok düşük olan ürünlerde 6 kuruş hem üreticiyi hem de tüketiciyi doğrudan etkileyecektir. Tüketiciyi koruma ve ürünlerin ulaşılabilirliği adına zaten düşük tutulan fiyatlar, bu uygulama ile yükseltilmek zorunda kalınacaktır. Ayrıca etiket fiyatlarının sonraki dönemde ne olacağı, neye göre artırılacağı tamamen belirsizdir” denildi.
Etiketleri tek firma üretecek
Federasyon’un Bakanlığa gönderdiği raporda kullanılacak etiketlerin tek bir firma tarafından üretilmesinin serbest piyasa ve rekabet mantığına aykırı olduğuna dikkat çekilerek, şu görüşlere yer verildi: “Etiketlerin ÜDTS internet sitesine giriş yapılarak Bakanlık kanalı ile tek tedarikçiden temin edilmesi konusunda da riskler bulunmaktadır. Etiket tedarikinde gecikmelerin yaşanması, üretim hattının durmasına sebep olacak ve ekonomik kayıplara yol açacaktır. Bütün üreticiler malzeme tedarikinde mutlaka alternatif bir tedarikçiyi hep sistemlerinde bulundururlar. Olası mücbir sebeplerde (deprem, yangın, sel, grev gibi) üretimin durmaması için veya daha ekonomik temin edebilmek için, alternatif tedarikçiyi devreye sokarlar. Etiket temininde bütün firmalara hizmet edecek bu firmanın başına mücbir bir durum geldiğinde, etiket nasıl temin edilecek, etiketsiz ürün piyasaya verilemeyeceğine göre üretim duracaktır. Etiketlerin güvenli ve zamanında tedarik edilmesi ile ilgili birçok belirsizlik bulunmakta, tedarikte bir problem yaşanması durumunda sorumluların belirsiz oluşu endişe yaratmaktadır. Ayrıca etiketlerin tek tedarikçi firma tarafından üretilecek olması serbest piyasa ve rekabet mantığı ile örtüşmemektedir.”
İthal ürünler nasıl etiketlenecek?
Uygulamanın ithal ürünler kısmında sorumluluğun Bakanlığın hangi biriminde olduğuna dair netlik bulunmamasının da ciddi bir sorun olduğu ifade edilen raporda, ithal ürünlerde etiketlemenin nasıl yapılacağı konusundaki belirsizliğe dikkat çekiliyor. Raporda ithal ürünlerle ilgili doğacak sorunlar şöyle anlatılıyor: “Etiketlerin Türkiye’de yapıştırılması, tek tek kolilerin açılıp elleçlenmesi anlamına gelmektedir. Gıda güvenliği sağlamak amacıyla geliştirilen sistem bu anlamda kendisi ile çelişmektedir. Birçok ithalatçı firma bu uygulamayı antrepolarda veya kendi depolarında yapmak durumunda kalacaklardır. Antrepolarda hem her bir paketin etiketlenmesi, hem de yeniden kolileme yapılması mümkün değildir. Ayrıca ÜDTS maliyeti dışında firmalara yeniden dış koli maliyeti ve işçilik maliyeti getirecektir. Elleçlemenin yapılacağı ortamdaki hijyen koşulları ve tek tek açılıp sonrasında yeniden kolileme işlemi kalite ve gıda güvenliği anlamında risk teşkil edecektir. Gıda güvenilirliğini koruma altına almaya, gıda güvenilirliği sağlanmaya çalışılırken, bu elleçleme işleminden kaynaklanabilecek kalite problemi söz konusu olacaktır. Bu ürünlerin gerek satış noktaları gerekse tüketici tarafından kalitesiz olarak algılanması söz konusudur. Ayrıca elleçleme işlemleri sırasında etiketin yanlış ürüne basılması, etiketlerin karışması, yanlış etiket gönderimi durumunda yaşanması muhtemel problemlerin önüne nasıl geçileceğine dair kaygılarımız bulunmaktadır. Böyle bir yanlışlık olması halinde tüketici tarafında oluşacak sıkıntıların artmasından endişe duyulmaktadır. Etiketlerin yurt dışında yapıştırılması durumunda ise, ciddi bir yatırım maliyeti gerektirmektedir ve aynı anda birçok ülkeye üretim yapan yurt dışı fabrikalarına kabul ettirmek oldukça zordur. Bu etiketlerin aplikasyonu için gerekli makinelerin hızı fabrika üretim hatlarının verim ve kapasitesine olumsuz etki yapmaktadır.”
Bilgiler mevcut etiketlerde var
Tüketicinin güvenli gıdaya ulaşmasını sağlama amacıyla tasarlanan sistemde tüketicinin ulaşabileceği bilgilerin mevcut ambalajlarda veya etiketlerde bulunan ve Türk Gıda Kodeksi Etiketleme Yönetmeliği gereği bulunması zorunlu bilgiler olduğu belirtilen raporda: “Sisteme yüklenip tüketicilerin ekranda göreceği bilgiler, zaten ambalaj üzerinde yer alan bilgilerdir dolayısıyla tüketiciye artı bir bilgi sunumu söz konusu değildir. Mevcut ambalajların üzerinde etiketlerin kaplayacağı kadar bir alan boş bırakılmadığı için, yapıştırılan etiketler Etiketleme Yönetmeliğince zorunlu olarak yer alması gereken bilgilerin kapanmasına yol açacaktır. Kavanoz, şişe ve benzeri yuvarlak ambalajlı ürünlerde ve diğer ambalajlarda bu etiketlerin diğer etiket bilgileri kapatılmadan basılması ya da sürekli aynı noktaya basılması işlem gereği imkansızdır. Etiket boyutları da uygulamada sorun yaratacaktır. ÜDTS etiketlerinin üretim sırasında her bir ürün için yapıştırılamadığı durumlarda üretim sonrasında farklı bir mekanda paketlerin bulunduğu koliler açılarak etiketler yapıştırılmak zorunda kalınacaktır. Bu durumda farklı parti numaralara sahip paketler farklı kolilere konulma ihtimali sebebi ile firmanın izlenebilirlik sistemi bozulacaktır. Ayrıca ciddi işçilik maliyetleri oluşacak, aynı zamanda kolilerin açılması ve paketlerin çıkarılması, etiketlenmesi, tekrar kolilere konulması sırasında ürünlerin bir kısmında hasarlar oluşarak firelere sebep olacaktır. Tarih ve lot numarası gibi değişken verilerin sisteme girişi yapılmamalıdır. Bu bilgiler zaten paket üzerinde yer almaktadır” görüşüne yer verildi.

Ürün Doğrulama ve Takip Sistemi nedir?
Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın yılbaşında uygulayacağı sistem ilk kez Türkiye’de uygulanacak.Gıdada 7 ana ürün grubunda ürünlerin ambalajına özel bir etiket yapıştırılacak. Etikette iki ayrı numara yer alacak. Etiket üzerindeki iki numaradan birincisi açıkta yani gözle görülebilen numara olacak. Diğeri ise etiket üzerinde başlangıçta kapalı olarak bulunacak. Kapalı olan ve 19 rakamdan oluşan bu numara ile tüketiciler satın aldıkları ürünlerin güvenilirliğini sorgulayacak. Tüketici ürünün üzerindeki kapalı alanı açarak akıllı telefonundan karekod okuma programı, internet,sesli yanıt sistemi veya SMS mesajı ile ürünün sahte olup olmadığını sorgulayacak.Ürün Doğrulama ve Takip Sistemi yılbaşından itibaren alkollü içkiler, takviye edici gıdalar, bal, enerji içecekleri, siyah çay, bitkisel sıvı yağlar, bebek mamalarında uygulanacak. Bu ürünleri üreten gıda işletmelerinin ürünlerinde 31 Aralık 2013 tarihine kadar ürün doğrulama ve takip sistemi etiketi yapıştırmaları zorunlu.

Bu haber ile ilgili yapılan yorumlar

Güncel: İlişkili Diğer Haberler

En Son Yayınlanan Makaleler