Hayvancılıkta zor günler…

Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Hayvancılıkta zor günler…

06 Kasım 2012

·

Ali Ekber Yıldırım

·

Köşe Yazısı

Güncelleme: Kas 6, 2012

Canlı hayvan ve karkas et ithalatında gümrük vergi oranları bir kez daha değiştirildi. Resmi Gazete’den izleyebildiğimiz kadarıyla ithalatın başladığı son 2.5 yılda en az 15. değişiklik bu.Hükümet, vergi oranları ile oynayarak hayvancılık politikasını yürütmeye çalışıyor. Fakat, yürümüyor. Çünkü sorun sadece gümrük vergi oranlarının yüksek ve düşük olmasında değil.Ziraat Bankası’nın sıfır faizli diye kullandırdığı hayvancılık kredilerinde alınan komisyon “piyasa koşulları dikkate alınarak” artırılıyor. Üstelik geriye dönük komisyon tahsil ediliyor.2009’da kırmızı et krizini doğuran süreçte olduğu gibi süt inekleri kesiliyor. Kurban bayramını “fırsat” gören bazı üreticiler elindeki dişi hayvanları kurbanlık olarak sattı ve hayvancılıktan çekildi. Kesilen süt inekleri yeni bir krizin habercisi olabilir mi?
Yazılacak daha birçok sorun var elbette. Fakat, vergi, krediler ve süt ineği kesimi bile hayvancılıkta zor günlerin habercisi.
Hükümet ve hayvancılık politikasını belirleyen Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bu krizin farkında mı?
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ve Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları daha düne kadar et fiyatlarını cep telefonundan takip ediyor ve fiyatın kontrol altında olduğunu söylüyordu. Son günlerde bu argümanı terk ettiler. Artık ekrana çıkıp telefon reklamı yapar gibi et fiyatlarını göstermiyorlar. Çünkü gösterilecek durumda değil. Fakat pembe tablo çizmeyi sürdürüyorlar.
Mehdi Bey, Ankara Sanayi Odası’nın Meclis Toplantısı’nda hayvancılık sektörüne yönelik aldıkları tedbirler sayesinde Türkiye’de ilk defa bu yıl kasaplık hayvan varlığında ciddi bir artış sağlandığını söyledi.
Eker’in verdiği bilgiler özetle şöyle: “Hayvancılık için aldığımız tedbirlerle 170 bin civarında yeni işletme açıldı, 6 milyar lira faizsiz kredi kullandırıldı. Ne için- Türkiye’de hayvancılığa yeni yatırım yapılsın, geliştirilsin diye. Bizim aldığımız tedbir şu; yüzde 30 olan kasaplık hayvanlardaki gümrük vergi oranını yüzde 40’a çıkardık. Karkas ette yüzde 75 olan gümrük vergisi oranı yüzde 100’e çıkarıldı. Bizim beklentimiz, dünya piyasa fiyatlarını da izliyoruz, bunun orada bir şekilde etkisini hissettireceği yönünde. Bu 2 lira bile değil. Karkas maliyetindeki etkisi 2 liranın altında. Ama öbür tarafta yerli üretim var, milyonlarca üretici var, yatırım yapılmış. Biz eğer yerli üretim maliyetiyle ithal maliyeti arasındaki farkı çok açarsak o zaman Türkiye’deki yerli üreticinin bu aleyhine olur. Bunu da bizim bir şekilde sürdürmemiz lazım.”
Mehdi Bey’in yerli üreticiyi ve girdi maliyetlerini hatırlaması, gerçekten çok sevindirici. Çünkü, yaklaşık 2 yıldır yerli üreticiyi yok sayıyordu. Elindeki cep telefonundan et fiyatını takip ederken girdi maliyetlerine bakmıyordu. Yerli üreticilerin bir kısmını “spekülatör” olarak nitelendiriyordu.
Gümrük vergileri konusuna bir açıklık getirmekte yarar var. Hükümet bu işi tahterevalliye çevirdi. Canlı hayvan ithalatından alınan gümrük vergisi ithalat başladığında yüzde 135’ti. Sonra sıfıra kadar düşürüldü. Sonra tekrar artırıldı ve 30 Ekim’de yüzde 40’a çıkarıldı. Kırmızı etin gümrük vergisi yüzde 225’ten sıfıra indirildi. Sonra 30 Ekim’de yüzde 100’e çıkarıldı. Hayvancılık gibi orta ve uzun vadeli plan gerektiren bir sektörde son 2.5 yılda en az 15 kez gümrük vergi oranları değiştirildi.
Gelelim sıfır faizli 6 milyar liralık krediye. Ziraat Bankası aracılığıyla kullandırılan ve faizi Hazine tarafından karşılanan sıfır faizli kredi ile gerçektende binlerce işletme kuruldu. Bu işletmelerin birçoğu krediyi sıfır faizli diye kullandı. Fakat alınan komisyon ve bankanın uygulamaları nedeniyle bu kredi hiçbir zaman sıfır faizli olamadı.
Krediyi kullanarak hayvancılık yapanlar başlangıçta kendilerine söylenmeyen komisyonları üstelik geriye dönük olarak ödemek zorunda bırakılıyor.
Bu konuda birçok telefon ve mesaj geliyor. Bunlardan birisi de Gaziantep’teki bir yatırımcıdan. Yatırımcı, 26.8.2011’de toplam 5 milyon 190 bin lira sübvansiyonlu kredi kullanıyor. 29 Aralık 2011 tarihine kadar kredinin 3 milyon 750 bin lirası, bu tarihte ise geri kalan 1 milyon 440 bin lirası hesabına yatırılıyor. Banka, 3 milyon 750 bin lira için yatırımcıdan yüzde 1 komisyon artı BSMV(Banka Sigorta Muamele Vergisi) alıyor. İkinci dilim olan 1 milyon 440 bin lira için yüzde 3 komisyon artı BSMV uygulanıyor. Yatırımcı itiraz ediyor. Yapılan sözleşmeye göre ilk yıl için yüzde 1 komisyon artı BSMV, sonraki yıllar için sıfır(0) komisyon öngörüldüğünü hatırlatarak fazladan alınan komisyonu talep ediyor.
Bankadan gelen yanıt aynen şöyle:
“Sayın Yetkili,
T.C. Ziraat Bankası A.Ş. Tarımsal Pazarlama Grup Başkanlığı’nın 06.02.2011 tarih, 9290 sayılı Genel Mektup kapsamında Bankamızca kullandırılan kredilere uygulanmakta olan faiz ve komisyon oranları piyasa koşulları ve maliyetler dikkate alınarak belirlenmekte ve söz konusu koşullarda meydana gelen değişiklikler dikkate alınarak belirlenmekte ve söz konusu koşullarda meydana gelen değişiklikler dikkate alınarak zaman zaman revize edilmektedir. Bu itibarla, uzun vadeli kredilerimizde uygulanmakta olan komisyon oranları 31.03.2011 tarihine kadar ilk yıl için yüzde 2, takip eden yıllar için yüzde 0(sıfır) iken, 6.12.2011 tarihinden itibaren ilk yıl için yüzde 3, takip eden yıllar için yüzde 1.5, 27.02.2012 tarihinden itibaren ilk yıl için yüzde 2, takip eden yıllar için ise yüzde 1 olarak belirlenmiştir.
Değişiklikler, Bankamız kaynağından son derece uygun koşullarda kullandırılmakta olan kredilerin sürdürülebilirliği de dikkate alınarak genel bankacılık uygulamaları ve kredi sözleşmesi hükümleri doğrultusunda yapılmıştır.
Bu kapsamda 26.08.2011 tarihinde kullanmış olduğunuz 5 milyon 190 bin lira tutarındaki Damızlık Süt Sığırcılığı kredisine, 2012 yılı için anapara üzerinden yıllık yüzde 1 oranında komisyon uygulanacaktır. Takip eden yıllarda da kalan anapara üzerinden tahakkuk eden komisyon, hesabınıza yansıtılacak olup, komisyon oranlarının değişmesi halinde tarafınıza bilgi verilecektir.”
İndirimli, sıfır faizli kredi kullananlar aldatıldıklarını düşünüyorlar. Verilen kredinin yüksek komisyon ücretlerinden şikayetçiler. Daha da tehlikelisi yukarıdaki mektubu yazan yatırımcı gibi birçoğu süt hayvanlarını kesmeye başladı. Süt ineklerinin kesilmesi hayvancılıkta yeni bir krizin habercisidir. Üç yıl önce uyardık . Dinleyen olmadı. Türkiye ithalat nedeniyle ağır fatura ödedi. Umarız bundan ders alınır.

Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar

Hayvancılık: İlişkili Diğer Makaleler

En Son Yayınlanan Makaleler