Maraş’tan bir mektup geldi /Dediler ki hayvancılık ölmüş!..

Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Maraş’tan bir mektup geldi /Dediler ki hayvancılık ölmüş!..

03 Ekim 2012

·

Ali Ekber Yıldırım

·

Köşe Yazısı

Güncelleme: Eki 3, 2012

Bilinen bir türküdür.“Maraş’tan bir haber geldi/ Dediler ki meyrik öldü.
Bize de Maraş’tan bir mektup geldi. Okuyunca hayvancılığın nasıl yok edildiğini öğreniyorsunuz.
Zaman zaman görüşlerine yer verdiğimiz Eşref Şekerli, Kahramanmaraş’ta süt hayvancılığı yapıyor. Hayvan alıp satıyor. Asıl mesleği olan kuyumculuk hassasiyeti ile bu işi yapmaya çalışıyor. Birçok kimsenin göremediği bakış açısı ile hayvancılığı sorguluyor, inceliyor ve yol gösteriyor.
Eşref Şekerli, yine çok tartışılacak bir konuyu bize yazmış. Hayvancılık yapanların sürekli zarar ederken, onlara yem, makine, ilaç, ekipman, malzeme satanların nasıl büyüdüğüne dikkat çekiyor.
Eşref Şekerli’nin mektubu şöyle:
“Ali Bey, hayvancılık sektöründe hayvancılık yapan her geçen gün zarar edip iflas ederken, onlara makine, ekipman, yem, sperma, ilaç, satan sektörler büyüme rekorları kırıyor.
Bu işe başladığımda en zengini bendim. Şimdi hepsine borçluyum.Köy garajındaki arpa satan tüccardan tutun makine ekipmanımı tamir ettirdiğim kaynakçıya bile borcum var. Makine ekipman fiyatları ile bazı güncel kullandığımız malzemelerin fiyat karşılaştırmasını aşağıda bilgilerinize sunuyorum.
Yem karıştırma vagonu (8 metreküp) 45 bin lira, 2010 model son teknoloji Volkswagen Tiguan aynı fiyat. Birisi demir yığını, diğeri konfor ve teknolojide son nokta.
Sağım sistemi (2×10) 50 bin Euro. 2010 model Mercedes C 180 aynı para.
Kare balya makinesi 45 bin lira bir emeklinin ömrü boyu alacağı ikramiyeden fazla.Yine son model bir araç fiyatı.
Piknik tüpü contası 5 kuruş. Aynı malzeme sağım sistemi süt ölçer contası ise 20 Euro.
Süt pompası olunca 750 Euro olan bir pompa, su pompası olunca sadece 200 lira.Üstelik aynı marka.
Traktör römorku 25 bin lira. Direksiyonu bile yok. Kendi başına gidemez, motoru yok, koltuğu yok. 2008 model Nissan Navara ile aynı fiyat.
Traktör en ucuzu 50 bin, en pahalısı 250 bin Euro. Ne bu Ferrari mi Mercedes mi? Hangi fazladan donanım var bu traktörlerdeki bu fiyat olsun. Aynı traktör ikinci ele düşünce yarı fiyat oluyor. Peki soracaksınız neden insanlar ikinci el almazlar? Çünkü kredi çıkmaz çıksa da vadesi kısa, faizi çok olur. Anlayacağınız tam bir cadı üçgeni.
Buzağı kulübesi 500 Euro, buzağının kendisi 700 lira.
Sağım sistemi temizleyecek dezenfektan satılıyor 5 litrelik fiyakalı bir bidon 25 lira. İçerik ne biliyor musunuz? Hipo, yani çamaşır suyu. Gerçek fiyatı 4 lira. Ama adı sağım sistemi dezenfektanı olunca fiyat en az 5-6 kat artıyor.
Makine ekipmanlarından tırnak bakım travayi 4 bin lira. Evinize oturma odası mobilyası alırsınız bu paraya.
Süt soğutma tankı (6 tonluk) 45 bin lira, orta ölçekli bir dükkan sermayesi.
Mama kazanı 5 bin lira on adet çamaşır makinesi alırsınız bu paraya.
Toprak işleme makinesi bir demir yığını, 2 ton demir 20 bin lira. 40 adet bulaşık makinesi alırsınız bu paraya.
Çift sıra silaj makinesi, 50 bin Euro. Ev alınır bu paraya Anadolu’da. Bir işletme bunu 10 senede amorti edemez. Devletin yüzde 50 hibesi var bu makineye. Parayı ithalatçı kazanıyor. Aynı makine Almanya’da 20 bin Euro.
Silaj paketleme makinesi 400 bin lira. Bir servet sanki. Fabrika kuruyoruz bu paraya. Helikopter alınır.
Kendi yürür silaj makinesi 500 bin lira. Bu paraya da 2000 model uçak alınır.
Bir sağım sisteminin yıllık bakımı 15 bin lirayı buluyor. Şehirler arası yolcu taşıyan bir Mercedes otobüsle aynı.
Veteriner hayvanı doğurtuyor ücreti 200 lira. Doğmasa daha iyiydi. İlacı, kireci, aşısı kulübesi ve daha neler neler hepsi masraf.
İlaçlar başlı basına bir dert. Probiyotikler, enzimler. “Şunu almazsan hayvan ölür. Bunu uygulamazsan süt vermez. Şu ürün sütü arttırır, bu eti arttırır” diyerek sizi almaya mecbur ederler.
Birde ne hikmetse fiyatlar hep Euro. Biz Avrupa’da mı yaşıyoruz ki Euro. Euro düşerse de dolara çevirirler, oda düşerse, TL’ye.
Sonuç olarak hayvancılık yapan hep kaybeden, bize girdi sağlayan, malzeme veren hep kazanan oluyor.
Son 5 yılda çok kapanan çiftlik var. Ama hiç kapanan yem fabrikası yok. Hatta son 2 yılda ciro, karlılık ve şube sayısında rekor kırıyorlar.
Sperma ve ilaç satan şirketlerin cirolarına ulaşmak hayal. Birde enteresan olan, ilaç ve ekipman satan şirketlerin çalışanları bile bizden konforlu araçları, giyim kuşamları, cep telefonları var. Biz ilkleri hep onlarda görüyoruz. En akıllı personeli onlar tutabiliyor. Üstelik 5 bin liraya kadar maaş verebiliyorlar. Ben sıradan elemanlarla çalışıyorum, bin 500 liradan fazla maaş veremediğim için elemanın çapsızı da beni buluyor. Bu defa satıcı daha ikna edici, alıcı sadece promosyon odaklı olunca işletme hepten kaybediyor.
Ahırlar başlı başına bir maliyet. Amortismanı yıllar sürecek bir yatırım.
Bence bilinçli olarak bu sektör sömürülüyor. Devlette bu sömürü düzenine farkında olmadan yahut bilerek sebep oluyor.
Kırsal kalkınma desteği ile yüzde 50 hibe sağlıyor. Bakın hibeye giren ürünler normal fiyatından yüzde 30 ile yüzde 50 daha pahalı. Niye? Hibe alıyorsun ya. Hibe hayvancıya mı yoksa makineyi üretene mi veriliyor? Anlamadım ki.
Sıfır faiz yahut normal faizle yatırım yapan, kendi parasıyla yatırım yapmayan herkes bu fiyatları sorgulama fırsatı bile bulamadan satın alıyor. Parası peşin, elinde olana firmalar mal satmak istemiyor. Kredili olan müşteriler tercih ediliyor. Böylece hayvancılık bir çok kimseye ve kesime ekmek kapısı oluyor.Hayvancının canı çıksın.
Yem bitkisi eker hayvancı dane mısırın kilosu 570 kuruş. Mısır tohumu 25 kiloluk torba 250 lira yani kilosu 10 lira.
Nedir bu fiyatlar?
Bizim üretmeye çalıştığımız litresi 85 kuruş olan süt için mi?
Tanesi 700 lira olan buzağı için mi?
Yoksa kilosu 14 lira olan et için mi bu kadar para yatırıyoruz.
Uyanalım artık. Hayvancılık yapalım derken servetimiz elimizden gitti. Bizden başka herkes bu işten para kazanıyor. Biri bizi gaza mı getirdi. Bilmem ama bilerek yaptıysa helal olsun.”
Hayvancılığa yatırım yapanlar ve yapacak olanlar birde yukarıda okuduğunuz bilgiler ışığında değerlendirmenizde yarar var. Hayvancılığa yapılan yatırımlardan kim kazançlı kim zararlı çıkıyor?

Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar

Hayvancılık: İlişkili Diğer Makaleler

En Son Yayınlanan Makaleler