Tarım-Hayvancılıkta kaynak yetersizliği

Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Tarım-Hayvancılıkta kaynak yetersizliği

07 Şubat 2011

·

Tarım Dünyası

·

Köşe Yazısı

Güncelleme: Şub 7, 2011

“İşte 2011 tarım destekleri” haberimizi  DÜNYA Gazetesi Başyazarı Osman S.Arolat yorumladı:

Tarım-Hayvancılıkta kaynak yetersizliği
Osman S. AROLAT/DÜNYA
Türkiye tarım hayvancılık desteğini artırmak için 2006 yılında Tarım Kanunu’nda her yıl açıklanacak desteğin ödeme yapılacak bir yıl sonranın GSMH’sının yüzde 1’i seviyesinde olmasını kararlaştırdı. Ama 2006’dan bu yana bu bu oran tutturulamadı. Geçen yıl açıklanan destekler 2011yılının revize edile0n GSMH rakamının binde 49’u seviyesinde kalarak kanunda yazılanın yarısına bile ulaşamadı. Ali Ekber Yıldırım’ın haberindeki bu yılın desteklerinin  de yine gelecek yılın GSMH’sının yüzde 1’i olan 12 milyar 270 milyon rakamının çok altında kalacağını gösteriyor. Hiç vakit kaybetmeden kaynak yetersizliğine son vermeliyiz.
Arkadaşımız Ali Ekber Yıldırım, son yıllarda olduğu gibi yine tarım-hayvancılıklla ilgili düzenlenen ve bakanların imzasına açılan, daha sonra Resmi Gazetede yayınlanacak olan desteklere haberinde yer veriyor. Ve sonuçlar Bakanlığın bütün iyi niyetine karşın kaynak yetersizliğinin bu yılda istenilen sonuçları veremeyeceğini gösteriyor.
2006 yılında yayınlanan Tarım Kanunu, tarım-hayvancılık sektöründeki desteklerin GSYH’nın yüzde biri oranında olması gerektiğini ortaya koyuyor. Her yıl açıklanan destekler bir sonraki yılın bütçesinden ödeniyor. Ama 2006 yılından bu yana hiçbir yıl tarım-hayvancılık destekleri beklenen seviyeye GSMH’nın yüzde 1’i oranına ulaşabilmiş değil. Geçen yılın 6 milyar liralık destek toplamı ödemenin yapılacağı 2011 yılının 1 trilyon 118 milyar liradan 1 trilyon 214 milyara revize edilen GSMH’nın binde 49’u seviyesinde kalarak kanundaki yüzde 1 oranının yarısından da az gerçekleşmiş durumda.  Ali Ekber Yıldırım’ın haberinde yer alan bilgiler bu yıl açıklanan desteklerin de toplam olarak geçen yıl seviyesinde kalarak, Orta Vadeli Programda yer alan 2012 yılının 1 trilyon 227 milyarlık GSMH rakamının yüzde 1’inin çok altında yine yüzde yarımlarseviyesinde kalabileceğini gösteriyor.
Bütün bunlar geçen yıl Türkiye tarımı için 30 havza projesiyle önemli bir girişimde bulunan Tarım Bakanlığının uygulamada kanununa uygun kaynağa GSMH’nın yüzde biri olan desteklemede kullanabileceği 12 milyar 270 milyon liraya ulaşamayacağını gösteriyor.
Oysa, bütün dünyada ülkeler gizli-açık tarım destekleri her geçen gün artırılarak, tarım-hayvancılıkta kendilerine yeterliliği ve ihraç imkanlarını artırmaya çalışıyorlar. Ülkemizde de hiç değilse bakanlığın kanununda yer alan desteğin sürekli kılınmasıyla bizim de çeşitli tarımsal ürünlerde kendimize yeterliliğimizi artırmamız gerekiyor. Bu yönde doğru desteklerle tarımsal ürün yönlendirmeye ihtiyacımız olduğu biliniyor. Bakanlığın 30 havzada hangi ürünü destekleyeceğini ortaya koyan çalışması da bunu ortaya koyuyor. Ama bunun için kaynak yeterliliğine ihtiyaç olduğu unutulmamalıdır.
Bu açıdan sadece bir ürünü pamuk üretimini ele almak ve değerlendirmek yeterli olacaktır. Geçek yıl dünyada pamuk fiyatları yüzde 100’e yakın oranda arttı. Buna karşılık son yıllarda Türkiye’de 950 bin tonlardan pamuk üretimi 350 bin tonlara geriledi. Pamuk tüketimimiz ise tekstil konfeksiyon piyasasındaki gelişme nedeniyle 1 milyon 350 bin tonlara yükseldi. Bir milyon tonluk açık Amerika ve Yunanistan’dan yapılan ithalatla karşılandı. Doğal olarak dünyadaki hızlı fiyat artışı bir yandan tekstil konfeksiyon üreticilerimizi zorlarken, bir yandan da bu yıl pamuk üretimini artırıcı bir ivmeye neden olması bekleniyordu.  Ancak, Ali Ekber Yıldırım’ın haberinden pamuk destek fiyatında geçen yıla göre artış olmadığını öğreniyoruz. Eğer pamukta primde uygun bir artış olsaydı, pamuk ekimi artacak ve böylece pamuk ithalatımız azalacaktı. Kendimize yeterli olmamız gereken bir önemli üründe yeterliliğe ulaşmasak bile dışa bağımlılığı azaltabilecektik.
Birçok ürünle ilgili olarak da benzer bir durum ortada. O nedenle hiç vakit kaybetmeden tarım-hayvancılık desteğini bir an önce kanunda belirtilen GSMH’nın yüzde 1’i seviyesine hatta daha yukarısına çıkararak, doğru alanlarda kullanarak tarım ve hayvancılıkta kendimizse yeterliği artırıp, ithali en aza indirme gayretinde olmalıyız.

Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar

En Son Yayınlanan Makaleler