Arjantin’den et ithalatı…

Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Arjantin’den et ithalatı…

25 Ocak 2011

·

Ali Ekber Yıldırım

·

Köşe Yazısı

Güncelleme: Oca 25, 2011

Arjantin Devlet Başkanı Christina Fernandez de Kirchner, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün daveti ile iki günlüğüne Türkiye’deydi. Konuk Devlet Başkanı, yaşanan et krizini öğrenince, Türkiye’ye 20 bin ton kemikli et satmanın pazarlığını yaptı. Başarılı da oldu.
Bir terslik olmazsa, Türkiye, Arjantin’den 80 milyon dolar karşılığında 20 bin ton kemikli et ithal edecek.
Dünyanın en önemli et üreticilerinden biri olan Arjantin, aynı zamanda, Amerika Birleşik Devletleri’nden sonra GDO(Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar)’lu ürünlerin en fazla üretildiği ikinci ülke konumunda.
Arjantin’de üretilen soyanın yüzde 99’u GDO’lu. Dolayısıyla, Türkiye’nin ithal edeceği 20 bin ton et, GDO’lu soya ve yemlerle beslenen hayvanların eti.
Denilebilir ki, Arjantin’den GDO’lu soya, mısır ve diğer ürünler doğrudan da Türkiye’ye ithal ediliyor. Canlı hayvan ithal ediliyor. Et ithalatı da yapılsa ne olur ki?
Deli dana riskini hiçe sayan bir ülkenin yönetcilerine GDO endişesini anlatmanın anlamsızlığı ortada.
Biz yine de uyaralım. Arjantin’den ithal edilecek 20 bin ton et, GDO’lu soya, mısır ve diğer yemlerle beslenen hayvanların etidir.
İthalatın asıl utanç verici boyutu, Türkiye’nin Arjantin’in etine muhtaç olmasıdır. Bu, Türkiye’de hayvancılık politikasının iflasıdır.
Arjantin, 40 milyon nüfusu olan bir ülke. Toplam 270 bin kilometrekarelik yüzölçümünün sadece yüzde 9,2’si tarıma elverişli.
Türkiye’nin 72 milyon nüfusu var. Toplam 783 kilometrekarelik yüzölçümünün yaklaşık yüzde 35’i tarıma elverişli.
Arjantin, Gayri Safi Yurtiçi Hasılası’nın yüzde 10’nu tarımdan sağlıyor. Toplam istihdamda tarımın payı yüzde 8.
Türkiye, Gayri Safi Yurt İçi Hasılası’nın yüzde 9’unu tarımdan sağlıyor. Tarımda istihdamın payı yüzde 20’nin üzerinde.
Arjantin’de geçen yıla kadar Tarım Bakanlığı diye bir bakanlık yoktu. Geçen yıl kuruldu. Bakanlığı bile olmayan Arjantin, dünyanın en büyük soya, mısır,ayçiçeği üreticilerinden. 50 milyon büyük baş hayvanı var. Kişi başına büyük baş hayvan sayısı 1’den fazla. Arjantin’de yılda 16 milyon büyükbaş ve 6 milyon küçükbaş hayvan ile 3 milyon domuz kesimi yapılıyor. Süt üretimi 10 milyon ton.
Türkiye’nin büyükbaş hayvan varlığı en iyimser tahminle 10 milyon 800 baş. Yıllık et üretimi 500 bin tonun altında. Süt üretimi 12 milyon ton.
Arjantin hayvancılık konusunda dünyanın önemli ihracatçı ülkelerinden birisi.
Türkiye ise, hayvancılıkta ne bulsa ithal eder konumuna getirildi.
Arjantin Devlet Başkanı Kirchner, Türkiye-Arjantin İş Forumu’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’yi ziyaretlerinde iki günde çok önemli olaylara tanık olduklarını söyledi.Sonra da ekledi: “Bugün Dışişleri Bakanım bir operasyon gerçekleştirdiğini söyledi. Tam 16 yıl aradan sonra 20 bin tonluk kemikli et satılabileceğini söyledi. 80 milyon dolarlık bir operasyon bu. Kendisi zannediyorum şimdi onu kutlamaya gitti.”
Kirchner, bir de uyarıda bulundu: “Bizi sadece inek, tohum ya da emtia üreticisi ülke olarak görmeyin. Bilim ve teknoloji alanında da gelişmeler sağladık. Arjantin bugün dünyada 4. biyoyakıt üreticisidir.”
İki ülke arasındaki dış ticarete bakıldığında, Arjantin’in Türkiye’ye önemli bir üstünlük sağladığı görülüyor. Acı olan tarafı, bu üstünlüğü tarım ve hayvansal ürünlerle sağlıyor olması.
Türkiye,Arjantin’e ağırlıklı olarak otomotiv yan sanayi ürünleri ihraç ederken bu ülkeden pek çok tarım ürününü ithal ediyor.
Türkiye’nin Buenos Aires Büyükelçiliği Ticaret Müşavirliği tarafından hazırlanan rapora göre, Arjantin’den Türkiye’ye yapılan toplam ithalatın yaklaşık dörtte üçü tarım ürünlerinden oluşuyor. Bu ürünlerin başında da soya, ayçiçeği, mısır ve hububat yer alıyor.
Bu ürünlerden soya ve mısırın neredeyse tamamı GDO’lu.
Sadece soyada yıllık üretimi 55 milyon tonu bulan Arjantin, bu üretimin yüzde 99’unu GDO’lu olarak gerçekleştiriyor. Türkiye yılda ortalama 35-40 bin ton soya üretiyor. İhtiyacı olan 1.6 milyon tonun neredeyse tamamını ithal ediyor.
Benzer durum ayçiçeğinde ve diğer ürünlerde yaşanıyor.
İki ülke arasındaki ticaretin zirveye ulaştığı 2008 yılında Türkiye, Arjantin’den yaklaşık 790 milyon dolarlık ithalat yaparken bunun büyük bir kısmı soya ve ayçiçek yağı oluşturuyordu.
Özetle, tarıma elverişli toprağı, nüfusu, iklimi, coğrafi şartları ve daha pek çok bakımdan Türkiye’nin çok gerisinde olan Arjantin, tarımsal potansiyelini çok iyi değerlendiriyor. Türkiye de dahil pek çok ülkeye tarım ürünlerini ihraç ediyor.
Şimdi de 20 bin ton eti Türkiye’ye satacak.
Herkese afiyet olsun!…
*****
Mektup Saray Halı’dan…
Banvit ve Koç Grubu’nun besicilikten çekilme kararından sonra gözler Saray Halı’ya çevrildi. Saray Halı’dan çelişkili açıklamalar yapıldı. Önce “biz zaten 3 aydır iç piyasadan besi hayvanı almıyoruz” denildi. Sonra, besicilikten çekilmeyecekleri açıklandı. İthalatla rekabet edemedikleri için 5 bin baş hayvanı satamadıkları açıklaması yapıldı.Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, “spekülatör” olarak suçladığı büyük işletmelere yönelik eleştirinin dozunu artırarak bir anlamda gözdağı verdi. Eker, büyük gruplardan birisinin kendisine mektup yazdığını söyleyince mektubu kimin yazdığı merak konusu oldu. Edindiğimiz bilgilere göre , mektubu yazan Saray Halı Yönetim Kurulu Başkanı Necati Kurmel’di. Kurmel, mektubunda bakanlığın ithalat politikasına destek verirken, açıklamalarıyla ilgili medyayı suçladığı öğrenildi.

Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar

  1. hilmi kayhan 25 Ocak 2011 - 05:26 - Yanıtla

    hic deginilmeyen konu da kacak hayvan girisi.turkiyedeki uretime yakin bir miktar dogu ve guneydogu sinirlarindan kacak ve cogu hasta hayvan giriyor.bu turkiyede tabu olan bir konudur.bu kacakla neden mucadele edilemedigini bilen biri varsa ve aciklarsa cok memnun olacagim.
    bu zamaninda durdurulmus olsa idi et krizi cok onceden ele alinmis ve mesafe katedilmis olurdu.
    tekrar soyluyorum,ucuz ve miktarli et uretilememesini suclusu turk hayvancisi degil;dunyanin en pahali yakiti,yem hammedeleri ile bu isin olabilecegini zanneden yonetimlerdir.
    Bu arada Arjantinin yuzolcumu Turkiyenin 3kati kadardir.Bir baski hatasi oldugunu dusunuyorum.

  2. UMUT ÖZKAN 25 Ocak 2011 - 06:27 - Yanıtla

    Tarım Bkanlığı bile olmayan ülkeden et ithal eden “tarım ülkesi” Türkiye… afiyet şeker olsun :)

    Bu arada GDO ile ilgili “ÖLÜM TOHUMLARI” kitabı mutlaka okunmalı!

  3. Raif Terzioğlu 25 Ocak 2011 - 09:16 - Yanıtla

    Sn. hilmi kayhan

    Türkiye’de hayvan fiyatlarının düşürülememesinin en büyük sebeplerinden biri de kaçak hayvan çıkışlarının olmasıdır.

    Daha önceleri Türkiye’ye komşu ülkelerden giren hayvan ve et artık tam tersi yurt dışına kaçak çıkıyor.

  4. Hasan DEMİRTAŞ 25 Ocak 2011 - 14:36 - Yanıtla

    Yerli üretici yogun ithal et girişini nasıl dengeleyecek önümüzdeki ay görürüz.Kesime gelen hayvanlar elde kalır.

  5. Hasan Zebirli 25 Ocak 2011 - 17:17 - Yanıtla

    Arjantin’in tarım ürünü ihracatını normal karşılıyorum. Tabiat şartları müsait. Verimlilik yüksek.

    Hayvancılık mera hayvancılığı. Meralar zengin. Hayvancılık maliyetlerinin %60-70’i yem maliyetidir. Bunu düşürebilirsen, süt verimi ve et verimini artırırsan bu iş olur. Türkiye’ye de et satar, İsraile’de, Arabistan’a da.

    Dışarıya Türkiye’den hayvan çıktığına inanmıyorum. Belki ufak tefek oluyordur. Hayvan fiyatlarının et fiyatlarının zirve yaptığı bir dönemde kim ne yapacak bizim etimizi, hayvanımızı? Olsa olsa kaçak hayvan girişi hızlanmıştır. Eskiden beri ne zaman kaçak hayvan girişi durdu ki..

    Kaçak giren hayvanların yakalanması ve ihale ile satılması konusunda kanuni düzenlemler mutlaka yapılmalı. Hayvan sokan kişi veya kişiler sınırdan hayvan sokuyor, bile bile güvenlik güçlerine yakalattırıyor, ihale ile kendi alıyor, resmi evrakıyla, kulak küpesiyle ülkenin neresinde isterse satabiliyor. İhaleye başkalarının girmesi de mümkün değil. Herkes biliyor yakalanan hayvanların kime ait olduğunu. Sıkıysa girsinler. Haydi bir düzenlemeyle kaçak yakalanan hayvanlar askeriye veya sosyal hizmet kurumlarına devredilir, devletin malı sayılır deyin bakalım, ne olacak??

  6. Raif Terzioğlu 26 Ocak 2011 - 13:24 - Yanıtla

    Gümrük oranının sıfır olduğun birşey ülkeye neden kaçak girsin ki.

    Öyle söylendiği gibi değil herşey. Neymiş efendim ‘ithalat fiyatları düşürmüyor’muş. Neymiş efendim ‘ithal edilen et istanbul’un bir günlük et ihtiyacını karşılamıyormuş’ bunları söyleyenler masal okuyor.

    Türkiye’ye giren hayvanlar nereye gidiyor? Bence büyük oyuncular daha büyük bir oyun çeviriyorlar! Demedi demeyin…

    Yakındır.

  7. seilm vatzansever 28 Ocak 2011 - 04:43 - Yanıtla

    ITAL ET ITAL HAYVAN
    BIZ NIYE ÜRETMIYORUZ BIR SÜRÜ GÖNÜLLÜ VAR
    HER DAGIN ETEGINE BIR CIFTLIKLER KURSAK HER 1 KM ENINDE CIFTLIKLER KURSAK OLUR
    VATANDASIN ELINDE 3-5 KOYUNU VAR BUNLARI TOPLAYIP EN AZ 50 KOYUN OLMALI BENDE HOBI OLLARAK 2 DISI KOYUN BESLIYORUM EGER TÜRKIYENIN ET IHTIYACI KADAR BESI CIFTLIGI KURMALIYIZ KÜCÜK CIFTLIKLER OLUP VATANDASIMIZA IS SAGLAMALI
    KOMBASSAN HOLDING MODELLI GIBI OLMAsain

GDO,Hayvancılık: İlişkili Diğer Makaleler

En Son Yayınlanan Makaleler