Sütte kriz korkusu

·

13 Ocak 2011

·

Bu haberde ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Sütte kriz korkusu

13 Ocak 2011

·

Ali Ekber Yıldırım

·

Haber

Güncelleme: Şub 20, 2024

Besicilikte yaşanan krizin boyutları büyürken, çiğ sütte de kriz korkusu yaşanıyor. Çiğ süt üreticileri, tıpkı 2008’deki gibi süt sanayicilerinin fiyatı düşürmek için alımları azalttığını ve üreticiye ödenen kalite primini büyük oranda kestiklerini söyledi.
Ali Ekber YILDIRIM
İZMİR- Besiclikte yaşanan kriz dalga dalga yayılırken çiğ sütte de kriz korkusu yaşanıyor. Trakya ve Ege Bölgesi’nde süt sanayicilerinin çiğ süt alım miktarını azaltması üreticileri endişelendirdi. Çiğ süt üreticileri 2008’de yaşanan süt krizinde olduğu gibi, süt sanayicilerinin fiyat düşürme operasyonu başlattığı görüşünde.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın desteği ile süt tozu üretimi yapan süt sanayicileri arz fazlası süt olduğunu
gerekçe göstererek çiğ süt alım miktarını düşürdü. Aralık ayında yapılan süt alım ihalesinde sanayiciler fiyatı düşürmeye çalıştı. Ancak, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı devreye girerek fiyatın düşmesini önledi. Fiyatı düşüremeyen süt sanayicileri talep yetersizliğini gerekçe göstererek yağ, protein vb. kalite kriterlerine göre ödenen prim miktarlarında kesintiye gitti. Buna göre sütün litresini 73.5 kuruştan satan üretici 15-20 kuruşta prim alırken, süt sanayicileri taban fiyat artı yüzde 10 prim uygulamasına geçti. Bu uygulama sonucunda üreticinin aldığı prim miktarı 15-20 kuruştan 7.3 kuruşa düştü. Dolaylı olarak süt fiyatı düştü.
Süt fiyatının dolaylı olarak düşmesine neden olan bir başka süreç ise şöyle işliyor. Sanayici, çiğ süt aldığı üreticiye sütünü alamayacağını bildirdikten sonra, üretici sütü satmak için diğer alıcılara gittiğinde taban fiyatın altında bir fiyat teklif ediliyor. Sütünü 73.5 kuruş artı primle satan üretici, 60-65 kuruştan satmak zorunda kalıyor.
Sanayiciler ayrıca kooperatiflerden aldıkları süt miktarlarında da kısıtlamaya gitti. DÜNYA’ nın edindiği bilgilere göre, Trakya Bölgesi’nde yılbaşından bu yana başlayan süt alımını azaltma girişimi sonucunda günlük olarak alınmayan süt miktarı 100 tona ulaştı.
Gözler Danone’da
Hemen hemen tüm sanayiciler süt alımını bir miktar azaltırken yeniden yapılanmaya giren ve Gönen Fabrikasını kapatacağı iddia edilen Danone Trakya ve Ege Bölgesi’nde süt alımını en çok azaltan firma oldu.
Danone yetkilileri, piyasanın genel sıkıntısından kendilerinin de etkilendiğini belirterek DÜNYA’ya şu bilgileri verdi: “ Biz ihtiyacımız olan sütü piyasadan alıyoruz. Diğer firmalar gibi yaşanan sıkıntıdan dolayı süt alımımız bir miktar azalmış olabilir. Bu bize özgü bir durum değil. Biz şu anda ihtiyacımız kadar kaliteli sütü alıyoruz. Gönen’deki fabrikamızı kapatacağımız iddiaları kesinlikle doğru değil. Piyasadaki genel sıkıntıdan bizde etkileniyoruz. Diğer firmalar gibi bu dönemi derlenme toparlanma dönemi olarak değerlendirmek istiyoruz. Belki bir miktar küçülme olabilir. Fakat, Türkiye pazarından çekileceğimiz iddiası kesinlikle doğru değil. Biz Türkiye’de kalıcıyız.”
Adnan Yıldız: endişeliyiz
Tüm Süt Et ve Damızlık Sığır yetiştiricileri Derneği(TÜSEDAD) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Yıldız, hayvancılık sektöründe yaşanan krizi yakından izlediklerini ve endişeli olduklarını söyledi. Bugün yaşanan krizin kaynağında çiğ süt fiyatının 40 kuruşa kadar düşmesi olduğunu hatırlatan Yıldız: “ Şimdi yine çiğ süt fiyatını düşürmek için üzerimizde ciddi bir baskı var. Öncelikle kalite primlerimizi büyük oranda düşürdüler. Aralık ayındaki ihalede sütün litresi 73.5 kuruş olarak belirlendi. Biz bunun üzerinden yağ, protein gibi kalite kriterlerine göre prim alırken, bu primler çok düşürüldü. Süt üreticisinin geliri azaldı. Buzağı fiyatı düştü. Elimizdeki süt verimi düşmüş ve kesilmesi gereken inekleri satamıyoruz. Piyasaya 10 liradan dana eti girerken biz inekleri 7 liradan satamıyoruz. Yem ve diğer girdiler sürekli artıyor. Tıpkı 2008-2009’da yaşadığımız süt krizinin çok daha büyük olanı yaşanacak diye endişeliyiz.” diye konuştu.
Süt fazlası varsa niye kredi veriliyor
Aydın Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mehmet Sedat Güngör, 2008’deki süt krizi öncesindeki oyunun yeniden sahnelendiğini belirterek şunları söyledi: “Bir yandan sütte arz fazlası var, süt sanayicisi süt alımını azaltıyor. Doğrudan veya dolaylı olarak çiğ sütün fiyatı düşürülüyor, bir yandan sıfır faizli kredi ile hayvan ithal edilerek süt üretimi artırılmaya çalışılıyor. Böyle bir politika, böyle bir çelişki olabilir mi? Madem süt üretimi fazla, neden insanlara sıfır faizli kredi verilerek süt üretimine teşvik ediliyor. Üretici birlikleri de dahil herkes hayvan ithal ediyor. Yeni yatırımlarla artacak süt kime satılacak? Sektördeki herkes endişeli. Bende endişeliyim. 2008’de yaşadığımız ve bugün et ithalatı ile sonuçlanan krizin çok daha büyük boyutta yaşanacağı korkusu var.”
Süt tozu ithalatı durdurulmalı
Türkiye Damızlık Sığır yetiştiricileri merkez Birliği Genel Sekreteri Dr. Hüseyin Velioğlu ve Teknik İşler Şube Müdürü Dr. Onur Şahin’in hazırlayarak Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na da sunduğu raporda sütteki muhtemel krize dikkat çekilerek kriz yaşanmaması için şu önerilere yer verildi: Çiğ süt arzının fazla olduğu dönemlerde süt fiyatlarında düşüşü önlemek amacıyla Çiğ sütün değerlendirilmesine yönelik destekleme uygulaması kapsamında müdahalenin bölge odaklı yapılmasında fayda görülmektedir. Dâhili işleme rejimi kapsamında yapılan müdahale alımları sonucu işlenen ürünlerin (süt tozu, peynir, tereyağ vb.) Avrupa Birliği ülkelerinde olduğu gibi ihracat odaklı olması sağlanmalıdır. Üretim fazlasının tekrar ülke içerisinde kullanılması üretim sektörüne zarar vermektedir. Bu kapsamda, büyük sanayicilerin yanı sıra, ihracat olanağı olan ruhsatlı ve orta ölçekli mandıra ve işleme tesislerinin de destek kapsamına dâhil edilerek, ürün yelpazesinin arttırılması ve ihraç edilen süt ürünü tonu başına destek uygulanmasında fayda görülmektedir. Piyasadaki süt ürünlerine yönelik etkin bir denetim mekanizması oluşturulmalıdır. Süt arzının yükseldiği dönemlerde süt tozu ithalatı durdurulmalıdır. Çiğ süt arzının yüksek olduğu dönemlerde paketlenmiş içme sütü tüketim kampanyalarına (okul sütü, asker sütü vb.) ağırlık verilmelidir. Tüketimin arttırılmasına yönelik olarak süt ve süt ürünlerinde uygulanmakta olan %8’lik KDV oranın yüzde 1’e düşürülmesine ihtiyaç vardır. Ulusal Süt Konseyi daha işlevsel hale getirilmesi doğrultusunda mevzuat altyapısında düzenleme yapılarak, üretimden pazarlamaya kadar zincirin her halkasında beher litre veya kg ürün başına yapılacak kesintiler ile konseyin ekonomik gücü arttırılmalıdır. Konsey, fiyat istikrarını temin amacıyla müdahale alımları başta olmak üzere çiğ süt piyasa düzenini sağlama konusunda daha aktif hale getirilmelidir.”

Bu haber ile ilgili yapılan yorumlar

  1. Ali Şükrü TUNÇEL 14 Ocak 2011 - 14:23 - Yanıtla

    Perşembenin gelişi, Çarşambadan bellidir diye bir söz vardır. Süt arzının artarak devam edeceği, açık ve net bir gerçek. O zaman aşağıdaki önlemler alınmadığı takdirde, süt ineklerinin kasaba gitmesini kimse engelleyemez.
    1.Okul ve garnizonlarda süt tüketimi Devlet eliyle artırılmalı
    2.Kooperatif ve süt üretici birliklerinin modern süt işleme tesisleri kurarak süt tozu, UHT ve pastörize paket süt üretimine yönelmeleri desteklenmeli,
    3. Süt ürünleri dış satımında Avrupa ülkelerinde olduğu gibi destek ve teşvikler oluşturulmalı. Ayrıca dahilde işleme izni ile süt tozu işleyen firmaların yerli üretim süt tozu işlemeleri halinde aradaki fiyat farkının Devletimiz tarafından sübvanse edilmesi gerekmektedir.

  2. irfan görgülü 14 Ocak 2011 - 15:11 - Yanıtla

    Son yıllarda süt ve et üreticilerine çok büyük destekler verilmesine rağmen hayvancılık sektörü üç yıldır kriz-panikte. İstikrar sağlanamıyor. Yönetimde başarısızlık kesin, ama onu da kabul etmiyorlar. Bataklıkla uğraşacaklarına sivrisineklerle zaman harcıyorlar. Süt/yem fiyatını iki yıl boyunca üreticiye 1.5 ve üstü şeklinde temin ederlerse ikinci yıldan itibaren hem et, hem de süt fiatlarının istikrara kavuştuğunu görecekler. Süt fiatları şu sıralar iyi. Yem fiatlarının düşürülmesi gerekir. Faizsiz kredi verip et ve süt piyasalarını karmakarışık hale getireceklerine yurt dışından ucuz yemhammaddesi getirip üreticilerin istifadesine sunsalar yol alacaklar, ama bunu düşünmezler. Bu kadar basit bir problemi bu kadar karmaşık hale getirmek için her halde çok çalışmak gerekir. Hayırlısı olsun.

Güncel: İlişkili Diğer Haberler

En Son Yayınlanan Makaleler