Bu haberde ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.
Vestel İcra Kurulu Başkanı Ömer Yüngül ile ortaklaşa Türkiye’nin ilk Angus çiftliğini kuran daha sonra ortaklıktan ayrılarak kendi çiftliğinde üretimi sürdüren Manisa Ticaret Borsası Başkanı Arif Koşar, Banvit ve Koç Grubu’nun zor günde besiciliği bırakıp kaçmaması gerektiğini söyledi.
Türkiye’nin ilk angus çiftliğini kurduğunda çok büyük zorluklar çektiğini belirten Arif Koşar: “ Devletin dayağını en çok yiyen, bu işin çilesini çeken biri olarak, uygulanan hayvancılık politikasını bazı eksikliklerine rağmen doğru buluyorum. Bizler kendi çıkarlarımızı değil 72 milyonun protein ihtiyacını düşünmemiz gerekir. Bu nedenle besiciliğin devamından yanayım” diye konuştu.
Ali Ekber YILDIRIM
İZMİR- Hayvancılık sektörü DÜNYA’ nın besicilik haberlerini konuşuyor. Banvit’ten sonra Koç Grubu’nun da besicilikten çekilmesi sektörde büyük yankı gördü.
Türkiye’nin ilk Angus Çiftliğini kuran Manisa Ticaret Borsası Başkanı Arif Koşar, Banvit ve Koç Grubu’nun besiciliğe devam etmesi gerektiğini söyledi.
Vestel İcra Kurulu Başkanı Ömer Yüngül ile ilk Angus çiftliğini kuran daha sonra bu ortaklıktan ayrılarak kendi çiftliğinde üretimi sürdüren Arif Koşar, besicilik konusundaki son gelişmeleri DÜNYA’ya şöyle değerlendirdi: “ Besiciliğin çilesini çeken, ilk yatırımı yapan biri olarak devletin bugünkü politikasını bazı eksikliklerine rağmen doğru buluyorum. Elbette eksik yanları var. Fakat Banvit ve Koç Grubu’nun ilk zorlukta bırakmalarını doğru bulmuyorum. Karkas et 50-60 bin lira olsaydı bu arkadaşlar çekilir miydi. Birkaç kişinin çıkarını değil 72 milyonun çıkarını, protein ihtiyacını düşünmemiz gerekir. Ben bu yatırımı yaparken daha fazla dayak yedim. Bu işin çilesini çektim. Ama, bizim yaşadıklarımızı bir yana bırakarak halkın mutluluğunu, ihtiyaçlarını düşünmemiz gerekir. Et fiyatı marketlerde düşmüyorsa bunun sorumlusu biz değiliz. Bunu da devlet çözecek. Televizyonlara her gün çıkarak ithalat başlasın halka ucuz et yedireceğiz diyen şaklabanlar vardı. Onlar şimdi nerede? Niye ucuza aldıkları eti pahalıya satıyorlar?”
750 hayvanım yolda
Kendisinin yatırıma devam edeceğini ve ithal ettiği 750 baş besi hayvanının yolda olduğunu belirten Koşar, kendi yemini kendisin,n ürettiğini ve işletmesinin başında durarak verimliliği sağladığını söyledi. Besicilikten para kazandığını söyleyen Koşar: “Ben dünyadaki gelişmeleri izliyorum. Gelişmelere göre kendimi yeniliyorum. Ali Sami Yen Stadı bile 47 yıl sonra ömrünü tamamladı, Arena açıldı. Banvit ve Koç Grubu’de gelişen şartlara göre kendisini yenilemeli. Biraz zor görünce bırakıp kaçmamalı” diye konuştu.
Buzağı talebi durdu
Tekirdağ Malkara’da süt hayvancılığının yanı sıra yem üretimi yapan Hakkı Gülerman, son iki haftadan beri buzağı talebinin durduğunu söyledi. Trakya’nın ithalat üssü olduğunu belirten Gülerman: “ Koyun, kuzu, düve, besi hayvanı her şey ithal ediliyor. Ucuza ithalat olunca bizim yerli hayvana talep yok. İki haftadır buzağı soran yok. Elimdeki erkek hayvanları isteyene hemen vermek istiyorum. Fakat talep yok. Hayvan kesimi tamamen durdu. Kasaplar hayvan almak yerine ithal et alıyor. Yerel kasaplar Yunanistan’a giderek Kavala’da hayvan kesip et olarak getiriyor. Böyle olunca yerli üretimi sürdürmek her geçen gün zorlaşıyor.” dedi.
Bu haber ile ilgili yapılan yorumlar
Banvit’in Canlı Üretim ekiplerinin Bursa-Bandırma bölgesinde, gaz kesmeksizin 1000 TL’den yeni doğmuş buzağı toplamaya devam ettiği bölge üreticilerince malumdur. Hatta fiyatların bu rakamlardan daha yükseğe çıkabildiğini söyleniyor.
Piyasaları manipule ederek, vatandaşın ve devletin cebindeki parayla oynamayı ne zaman bırakırlarsa, memleket hayvancılığı da o zaman
kurtuluşa erecektir.
Banvit beyaz ette sektör liderliği yarışında pazardan en büyük payı almakla uğraşırken, birden kırmızı et sektöründeki rakipsizlik açığını görüp dikleme atladı, açıkçası ticaretin gereği olan yüksek karlara saldırma aç gözlülüklerine çok şaşırmadım. O günleri çok iyi hatırlıyorumda Banvit sektöre ilk girmeye çalıştığı zamanlarda bölgemizde buzağı fiyatları 400-500 TL. aralığında idi, gerçek besiciden başkada alıcı bulunamıyordu. Banvit bu açığı Büyükbaş yem sektörünün verdiği bölge tanıma kabiliyeti ile keşfedip olabildiğince hızlı bir şekilde bölgeyi kazır gibi kör-topal ne varsa saha ekiplerine toplattırdı, vatandaş kendini kastıkçada fiyatı yukarılara doğru sürükledi 400-500 Tl’den 1 yıl gibi kısa bir zamanda en son 1.400 TL. ye kadar çıkardı her önüne gelen buzağıyıda dişi-erkek fark etmeden aldılar, hatta onlara göre küçük besiciler (20-50 baş bakanlar) alamasınlar diye bölgedeki süt çiftliklerine ön ödeme yapıp doğacakları bile anne karnında aldılar. 60-70 Kg.lık 500-600 TL. den topladıkları buzağıları besici gibi ezme ile değil fabrika artıklarıyla (makarna, cips vs..) 10-11 aylık iken 250 Kg. x 18 TL = 4.500 TL. kestiler. Ellerindeki stokların değeri artsın diye SPEKÜLASYONUN alasını yaptılar, et fiyatlarının artmasında en büyük rolü oynadılar, oyunları ithal et ile bozuldu aslında bozulmadıda onlar bu karları beğenmezler. Kusura bakmasınlar ama Köylü vatandaşı, yıllardır besicilikle geçinen başka bir mesleği olmayan vatandaşı kimsenin düşündüğü yok her aslan kendi yeminin peşinde. Şimdi çıkıpta ortalığa cazgirlik yapmasınlar çıkacaklarsa çıksınlar piyasadan, girerken devlete mi sordular ki? çıkarken ferman yazıyorlar…
Saygılarımla
Savaş DURSUN
Fabrikatör değil Gerçek Besici
Herzamanki Gibi Büyük Kücük balıgı yiyor hesabı var