Tire’nin sütü, Foça’nın yoğurdu…

Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Tire’nin sütü, Foça’nın yoğurdu…

30 Eylül 2010

·

Ali Ekber Yıldırım

·

Köşe Yazısı

Güncelleme: Eyl 30, 2010

Türkiye’de yaygın olarak süt hayvancılığı yapılıyor. Et ırkı hayvancılık yeterince gelişmediği için et üretimi de büyük ölçüde süt hayvancılığından karşılanıyor. Sütte yaşanan olumsuzluk eti de doğrudan etkiliyor. İki yıl önce çiğ süt fiyatının dibe vurması, bugünkü et krizini doğurdu. Şimdi daha büyük bir tehlike ile karşı karşıyayız.  Verilen sıfır faizli kredi ile süt üretimi artarken , tüketime yönelik ciddi hiçbir çalışma yok. Süt tüketimi artırılamaz ve çiğ sütün fiyatı düşerse ülke hayvancılığı biter. O zaman ithalat da yetmez. Bu ülke aç kalır.
Süt tüketimini artırmak için ne yapmalı?
Sektördeki herkesin bu konuda çaba göstermesi, fikir üretmesi şart. Hükümet, muhalefet bu konuyu siyaset üstü bir yaklaşımla ele alarak ülke hayvancılığını kurtarmak için süt tüketimine yönelik proje geliştirmeli.Bu projeler yaşama geçirilmeli. Süt tüketimi artırılarak üreticinin üretime devam etmesi sağlanmalı.
Bu konuda hemen aklımıza gelen iki başarılı örnek var.
Biri, Tire Süt Kooperatifi’nin İzmir Büyükşehir Belediyesi ile iki yıldır uyguladığı okul sütü projesi. Buna bağlı olarak Tire Süt Kooperatif’inin İzmir’de sınırlı miktarda da olsa satışa sunduğu pastörize süt ve organik süt.
Diğeri ise, İzmir’in Foça İlçesi’ndeki Bağarası ve Yeni Bağarası Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin ürettiği “Foça” yoğurdu.
Tire’nin sütünü ve Foça’nın yoğurdunu tüketiciyle buluşturan ise, İzmir’in en güçlü yerel market zinciri Pehlivanoğlu.
Mahmut Eskiyörük yönetimindeki Tire Süt Kooperatifi, başarılı çalışmaları ile örnek gösterilen kooperatiflerin başında gelir.
İki yıl önce süt fiyatının dibe vurduğu dönemde, üretici süt ineğini kesmeye gönderirken  İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun  çabaları ile Tire Süt Kooperatifi ile bir anlaşma yapıldı.
Tarım Bakanlığı’nın yıllardır konuştuğu, ama bir türlü kaynak bulup uygulayamadığı “okul sütü” projesini İzmir Büyükşehir Belediyesi İzmir’de uygulamaya başladı.Bu anlaşma ile belediye Tire Süt Kooperatifi’nden her gün 36 ton süt alıp okullarda dağıtıyor. Geçen yıl başarıyla uygulanan proje, okulların açılması ile geçen hafta yeniden başladı.
Bu proje gündeme gelince Tire Süt Kooperatifi pastörize süt üretmek için geçen yıl  600 bin liralık yatırım yaptı. Bunun 175 bin lirası hibe, geri kalanı kooperatifin özsermayesi. Bu yatırımı yaptı, yılda 6 milyon liralık sütü belediyeye satıyor. Belediye süt almasa bu yatırım yapılamazdı.
Okul sütü projesinin başlaması ile Tire’deki çiftçinin sütü değer kazandı. Üretim arttı. Tüketim arttı. Çocuklar süt tüketiyor ve sağlıklı bir nesil yetişiyor. İki yıldır sürdürülen proje ile sütün kalitesi de fiyatı da artırıldı.
Proje kapsamında pastörize süt üretim yatırımı yapan 2 bin ortaklı Tire Süt Kooperatifi, piyasaya da süt satışına başladı. Günde 1 ton pastörize ve 1 ton organik süt satışı yapıyor. Pehlivanoğlu marketler zincirinde satışa sunulan süt, tüketici tarafından da güvenle tüketiliyor.
Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük, Aziz Kocaoğlu’nun çabaları ile başlatılan bu proje ile üreticiye doğrudan destek sağlandığını, projenin sosyal boyutunun da çok önemli olduğunu söylüyor. Projenin köyden kente göçü önlediğini hatırlatan Mahmut Eskiyörük, daha önce değişik ülkelerde uygulanan okul sütü kampanyalarının süt tüketimini büyük ölçüde artırdığını belirterek şu örnekleri veriyor: “Çin’de kişi başına 5 litre olan süt tüketimi okul sütü projesi ile 25 litreye, Tayland’da 2 litreden 28 litreye, Portekiz’de 29 litreden 70 litreye ulaşmış. Türkiye bunu neden yapmasın. Tüketilmedikten sonra sütü üretmenin bir anlamı yok. Bizim uyguladığımız projenin Türkiye’ye, belediyelere, kooperatiflere örnek olmasını istiyoruz.”
Bir başka başarılı örnek ise, İzmir’in Foça İlçesi’ndeki Bağarası ve Yeni Bağarası Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin ürettiği “Foça” yoğurdu. Günde 15 ton üretilen “Foça” yoğurdu, tüketiciler tarafından adeta kapışılıyor. Pehlivanoğlu marketlerinde satışa sunulan doğal ve katkısız yoğurdun tiryakileri var.  Yoğurdun yanı sıra  süt, ayran,peynir, çökelek ve lor üretimi de yapan Bağarası ve Yenibağarası Tarımsal  Kalkınma Kooperatifi’nin bu çabaları ile üreticinin sütü değer kazanıyor. Türkiye’de sütün en yüksek fiyatla satıldığı yerlerden biri Foça ve yöresi.
İzmir’de yaşayıp Tire’nin sütünü, Foça’nın yoğurdunu tüketen şanslı bir azınlık var. Bu şanslı tüketicilerden birisi de iki buçuk yaşındaki kızım Ekin. Tire Süt Kooperatifi’nin “organik” sütünü tüketiyor. Foça yoğurdundan başka yoğurt tüketmiyor.
Tire ve Foça örneği yaygınlaşır ve süt değer kazanırsa hayvancılık yeniden ayağa kalkar. Süt üretimi artarken tüketim artmazsa hayvancılık yok olur. 
                                      *****
Sadullah Usumi’yi özlemle anıyoruz…
Türkiye’nin yetiştirdiği, yaşamıyla, tavrıyla, örnek kişiliği ile gazeteci, politikacı ve daha da önemlisi gerçek bir “çiftçi dostu” ve bizimde ustamız olan Sadullah Usumi’yi ölümünün 8. yılında saygı ve özlemle anıyoruz.

Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar

  1. sezgin ŞENTÜRK 30 Eylül 2010 - 02:02 - Yanıtla

    Tireli bir Bilim adamı olarak, Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük yaptıklarını yakınen takip ediyor ve kendisini kutluyorum. Umarım bu oluşum diğer kooperatif başkanlarınada örnek olur.
    Prof. Dr. Sezgin ŞENTÜRK
    Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi
    Hayvan Hastanesi Başhekimi

  2. site ziyaretçisi 30 Eylül 2010 - 03:54 - Yanıtla

    merhaba.

    2008 yılına ait bir yazınızda bir yorumda bulunmuştum. artık geçerliliğini yitirdiği için ziyaretçilerin yanlış yönlenmelerini istemiyorum. yorumu kaldırma olanağınız var mı? size nasıl ulaşabilirim?

  3. Mehmet Yüksel 30 Eylül 2010 - 16:07 - Yanıtla

    Eğer amaç süt üretimini artırmak ise Türkiye’nin Dahilde İşleme Rejimi(DİR) kapsamında yıllık 18 bin ton süt tozu ithalatı var. 1 kg süt tozunun 10 litre sütten elde edildiğini varsayarsak 180 milyon süte karşılık gelir. Nüfusa bölersek de yaklaşık 2,5 litre / yıl yapar. Türkiye de kişi başına yıllık süt tüketimi 23-24 litre kadar olduğuna göre bu rakam % 10’a karşılk gelir. Burada söz konusu olan süt tozu ağırlıklı olarak şekerlemelerde kullanılır. Bunu şunun için belirtiyorum, bazı ülkeler Türkiye’den süt ürünlerinin ithalatına yasak koymuşlardır, özellikle de peynire çünkü daha önce ithal ettikleri peynirlerde istenmeyen bakterilere rastlamışlardır.
    Sonuç olarak eğer Türkiye DİR kapsamında süt tozu ithalatında bulunmayıp bunu iç piyasadan karşılarsa ve süt ürünleri ihracatını artırırsa, yüzde % 1o dan daha fazla bir süt talebi oluşturacaktır. Bunu nasıl mı yapacak:
    1) Türk Lirası gerçek değerine gelecek.
    2) Türk Malı’nın itibarı artırılacak Bunun içinde ihracatta sıkı denetim yapılacak. Nasıl olsa mal gidiyor, ne giderse gitsin denmeyecek.
    3) Yurt dışında Türk Mallarının pazarlaması yapılacak. Not: Pazarlama ile satış aynı şeyler değildir.

  4. İbrahim Altıntaş 1 Ekim 2010 - 01:10 - Yanıtla

    Geçmişte Foça’da İlçe Tarım Müdürü,Tire’de Veteriner Hekim olarak çalıştım.Her iki kooperatifi de çalışmalarından ötürü tebrik ediyor ve diğer üreticilerimize örnek olmalarını diliyorum.Ödemiş İlçemizde Bademli Tarımsal Koopetafi fidan üretiminde gerek yurt içinde,gerekse yurt dışında gösterdiği başarıyı bundan sonra pastörize süt ve yoğurt üretiminde göstermeye başladı.Bademli yoğurdu artık aranan bir ürün olmaya başladı.Demek ki istenirse,destek verilirse oluyor.Tüm kooperatiflere başarılar…
    İbrahim Altıntaş
    Ödemiş İlçe Tarım Müdürü

  5. Aşçı fok 3 Ekim 2010 - 14:56 - Yanıtla

    Sayın Ali Ekber YILDIRIM çok yerinde bir konuya temas etmiş yine her zamanki gibi.
    Ben de Foça yoğurdu, peyniri ve tatlı loru ve de çok nadir çıkardıkları Foça süt kaymağı kullanan şanslılardanım.

    Foça yoğurdu tadan bir damak başka yoğurt kullanamaz…

Kategorilenmemiş: İlişkili Diğer Makaleler

En Son Yayınlanan Makaleler