Kelkit’te organik hayvancılık…

Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Kelkit’te organik hayvancılık…

06 Temmuz 2010

·

Ali Ekber Yıldırım

·

Köşe Yazısı

Güncelleme: Şub 22, 2024

Sabahın kör karanlığında yine yollardayız. Gümüşhane Kelkit’e gitmek için gecenin 2’sinde yola çıktık. Önce 04.10 uçağı ile İzmir’den İstanbul’a, oradan 07.00 uçağı ile Trabzon’a uçuyoruz. Trabzon’dan kara yolu ile Maçka üzerinden yeşilin tüm tonlarını süzerek, güzelliğini anlatmaya sözcüklerin yetersiz kaldığı zirveye, Zigana’ya ulaşınca sütlaç molası veriyoruz. Yeniden yola koyularak Gümüşhane üzerinden Kelkit’e ulaşıyoruz.
Kelkit, Gümüşhane’ye bağlı şirin bir ilçe. Merkez’de 14 bin olmak üzere 6 belde ve 77 köyde toplam  41 bin 472 kişi yaşıyor.
Temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılık. Bitkisel tarım olarak, yonca, silajlık mısır, şeker pancarı, buğday, arpa, patates ve fasulye üretiliyor. Üretim maliyetinin yüksek olması ve üretime getirilen kota nedeniyle pancar üretiminde büyük düşüş var. Bunun yerine bölgede hayvancılığın gelişmesi nedeniyle silajlık mısır üretimi yaygın.
Hayvancılıkta ise, alabalık üretimi ve arıcılığın yanı sıra, 31 bin baş civarında büyükbaş, 20-25 bin baş civarında küçükbaş hayvan varlığı var. Büyükbaşta ortalama işletme büyüklüğü 4 ile 10 baş. Süt sığırcılığında yıllık ortalama verim 1.800  ile 2.380 litre düzeyinde. Organik hayvancılık yapanlarda ise 6 bin litre.
Kelkit’te bulunmamızın iki nedeni var. Birincisi, onur kurulunda yer aldığımız 1.Organik Hayvancılık Kongresi’nde bilgilerimizi paylaşmak ve bilgilerimizi tazelemek.
İkincisi, işadamı, medya patronu, Türkiye’nin defalarca vergi rekortmeni olan Aydın Doğan’ın memleketi Kelkit’te kurduğu Doğan Organik Süt Sığırcılığı işletmesini yerinde görmek.
Hükümetin, Et ve Balık Kurumu’na sıfır gümrükle 100 bin ton canlı hayvan ithal etme yetkisini verdiği bir dönemde Kelkit’te hayvancılığı konuşmanın ayrı bir önemi var.
Kongreye katılan bilim insanları, üreticiler, uzmanlar, Türkiye’de organik hayvancılığın gelişmesi için çaba gösterirken, fikir üretirken, önlerine ithalat silahının konulması en hafif deyimi ile moral bozucu oldu.
Kongre Başkanı Prof. Dr. İbrahim Ak ve düzenleme kurulu üyeleri çok kapsamlı bir program hazırlamışlar. Organik Hayvancılık Kongresi’nin “Tarımsal Üretimde GDO’ ların Çevre ve İnsan Sağlığı Üzerine Etkileri” konulu panel ile başlaması çok anlamlı oldu. Çünkü, GDO(Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar)’ların olumsuz etkileri iyi anlaşılırsa organik hayvancılığın önemini anlamak çok daha kolay olacaktı.
Kelkit Aydın Doğan Meslek Yüksek Okulu’ndaki kongrenin açılışından sonra okulun koridorlarında  Aydın Doğan Vakfı’nın açtığı karikatür sergisi büyük ilgi gördü. Kelkit’i çok yakından tanıyan ve Aydın Doğan Vakfı’nın bölgedeki sosyal sorumluluk projelerinin yakın takipçisi Vakıf  Yöneticisi Candan Fetvacı’nın söylediği gibi sergilenen karikatürler bu kongre için özel seçilmiş ve tamamı tarım ve hayvancılıkla ilgiliydi.
Kongre’de konuşulanlar bir rapor haline getirilerek Tarım ve Köyişleri Bakanlığı  ile ilgili mercilere sunulacak. Ayrıca konuşmalar, tartışmalar kitap olarak yayınlanacak.
Gümüşhane ve Kelkit’in her metrekaresinde izi bulunan Aydın Doğan’ın yaptığı en önemli yatırımlardan birisi Doğan Organik Süt Sığırcılığı İşletmesi. Kara ikliminin egemen olduğu, kışın ısı derecesinin eksi 30’a kadar düştüğü, yılda sadece bir ürün alınabildiği Kelkit’te böylesine  büyük bir yatırım yapmak gerçekten cesaret ister. Bölgede sanayi tesisi yok. Her aileden bir iki kişi yurt dışında çalışıyor. Bugüne kadar nüfusunun 6 katı göç vermiş.
Sanayinin, turizmin ve hizmet sektörünün olmadığı Kelkit’te yapılacak tek iş tarım ve hayvancılık. Aydın Doğan, bu gerçeği görerek, bir dönem babası İrfani Doğan’ın derme çatma ahırda yaptığı hayvancılığı şimdi çok modern bir tesiste yapıyor. İşletmede 1400 civarında hayvan var. Sözleşmeli olarak işletmeye çalışan 20 çiftçide ise 900 hayvan var. Günlük  25-26 ton süt üretiliyor. Tamamı organik. Fakat bunun sadece  dörtte biri organik olarak satılıyor. Organik süt pazarı henüz çok küçük.
Yaklaşık 7 yıl önce yapılan yatırım, Türkiye’nin tek organik çiğ süt üretim tesisi. Aynı zamanda Avrupa’nın en büyük organik hayvancılık projesi. Projenin başında da çok başarılı bir yönetici; İlhan Başaran var.
Organik hayvancılık, süt sığırcılığı, sözleşmeli üretim ve Kelkit Havzası üzerine 24 saat düşünen, proje üreten, bölgeye yatırım yapılması için olağanüstü çaba gösteren İlhan Başaran’ın hayali,  Kelkit Havzası’nın organik tarım havzası olarak ilan edilmesi.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın “Türkiye Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modeli”  kapsamında bu bölgenin organik tarım havzası olarak ilan edilmesini ve buna uygun özel desteklerin verilmesini isteyen İlhan Başaran, havzanın organik üretim için çok uygun olduğunu vurguluyor. Organik süt sığırcılığı, yem bitkilerinin organik olarak üretilmesi, organik meyvecilik ve daha bir çok alanda organik üretim yapılarak bölgenin kalkınacağına ve ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacağını söylüyor.
İlhan Başaran’ın kafasındaki bu büyük projeyi, Ziraat Bankası’nın kredi desteği ile bölgede başlatılan sözleşmeli organik süt üretim modelini gelecek yazıda ele alacağız.

Tags:

Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar

  1. Ali Şükrü Tunçel 6 Temmuz 2010 - 04:49 - Yanıtla

    Kelkitteki organik hayvancılık projesi teşebbüs sahiplerini ve İlhan Başaran bey’i gönülden kutluyorum. Umarım hedeflerine ulaşırlar. Bu konuda iki şeye dikkatlerini çekmek istiyorum. Birincisi, organik hayvancılıkta organik yem üretiminin çok önemli olduğu ve bu konuda gereken hassasiyeti göstermeleri; İkincisi ise (Her ne kadar Devlet bankası da olsa)banka kredi faizlerinin üretim maliyetleri içindeki payı. Üreticilerin satış fiyatlarını belirlemede yetersiz kaldığı et ve süt piyasasında, üreticilerin, reel piyasa şartlarındaki üretim girdilerinde çok dikkatli olmaları gerekiyor. Satış fiyatını belirlemede etkin olunamıyorsa, girdi maliyetlerinin toplam maliyet içindeki oranlarını dikkatli bir şekilde takip edilerek, kaliteden ödün vermemek koşuluyla girdi maliyetlerini aşağı çekmekten başka çare kalmadığının iyi bilinmesi gerekiyor.

  2. Umut ÖZKAN 6 Temmuz 2010 - 05:09 - Yanıtla

    4 gün süren Kongre’nin sadece 1 gününe (Bayburt’tan) katılabildim. Gerçekten de çok güzel-başarılı bir adım-çalışma oldu. Devamını dilerim… İnşallah Kelkit’le birlikte aynı tarımsal-çoğrafi şartlardaki Bayburt’ta “organik havza” olur, kabul edilir…

  3. ismail karagülle 6 Temmuz 2010 - 05:09 - Yanıtla

    İmrenerek ve gıbta ederek okudum . Merak ettiğim yem konusunu nasıl halledebilmişler. yem bitkisini kendileri mi ekiyor hazır mı alıyor . ?

  4. Ayhan CEYHAN 7 Temmuz 2010 - 06:45 - Yanıtla

    Kelkit’de Organik Hayvancılık Kongresini izleme fırsatı buldum. Sayın Ali Ekber Yıldırım beyin hayvancılık politiklaları ile saptamalarına katılıyorum.
    Doğrusu Kelit yaptıkları için Aydın Doğan beyi tebrik ederim. Eğitim başta olmak üzere Gümüşhane ilinde her yerde bir yapıtı var. Kelikitin Aydın Doğan Ağbeyi var….
    Peki Niğdenin Kimi var bu ile kim sahip çıkacak? Kim Eğitime destek verecek? Tarımı Desdekleyecek aslında var ama….
    Ferit Şahenk bey Doğuş Holding’in yönetim kurulu başkanı Kelit ve Gümüşhane için yapıladan daha fazlasını Niğde için yapabilir. Kendilerini Doğduğu yerlere hizmete davet ediyorum. Saygılarmla.

Ekolojik - Organik Tarım,Hayvancılık: İlişkili Diğer Makaleler

En Son Yayınlanan Makaleler