Avrupa Birliği hibeleri…

Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Avrupa Birliği hibeleri…

22 Haziran 2010

·

Ali Ekber Yıldırım

·

Köşe Yazısı

Güncelleme: Şub 22, 2024

Biraz parası veya projesi olan herkesin hayalinde Avrupa Birliği hibelerinden yararlanmak var. Bize de okurlarımızdan en çok Avrupa Birliği hibeleri ile ilgili sorular gelir.
Hibeler konusunda ne yazık ki, güvenilir, sağlıklı, doğru bilgiye ulaşmak kolay değil. Büyük bir bilgi kirliliği var. Bu ortamdan yararlanan kimi uyanıklar elde çanta Anadolu’daki girişimcileri Avrupa Birliği hibesi alma vaadi ile dolandırıyor.
Kamuoyundaki genel kanı şu; Avrupa Birliği’nin çok büyük fonları, hibe destekleri var ve isteyen istediği zaman bu fonlardan yararlanabiliyor. 
Avrupa Birliği’nin hibe kredileri, banka kredisi gibi istenildiği zaman başvurulup alınan bir kredi değil. Hibe kredileri, diğer aday ülkelerde olduğu gibi, Avrupa Birliği – Türkiye Mali İşbirliği çerçevesinde belli dönemlerde, belli bir  program çerçevesinde kullandırılıyor. Bir hibe programı uygulanmadan duyurusu yapılır. Hibe kredisinin kapsamı, proje bilgisi, yararlanma şartları, nasıl ve nereye başvurulacağı ve diğer bilgiler duyuruda ayrıntılı olarak yer alır.
 Gelecek ay başvuruları başlayacak kırsal kalkınma hibe kredileri ile ilgili Kırsal Kalkınma Programı(IPARD) geçen hafta Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker’in de katıldığı toplantıda tanıtıldı.
Avrupa Birliği aday ve potansiyel aday ülkelere destek amacıyla  1085/2006 sayılı Konsey Tüzüğü çerçevesinde Katılım Öncesi Yardım Aracı (Instrument for Pre-Accession Assistance- IPA)’nı oluşturdu.  IPA desteği beş bileşeni içeriyor. Türkiye, IPA tüzüğünün EK 1’inde yer alan aday ülke statüsünde bütün bileşenlerden yararlanabiliyor. IPA’nın beşinci bileşeni Kırsal Kalkınma (IPA Rural Development- IPARD) Avrupa Birliği’nin Ortak Tarım Politikası, Kırsal Kalkınma Politikası ve ilgili politikalarının uygulanması ve yönetimi için  uyum hazırlıklarını ve bu  kapsamda politika geliştirilmesini destekliyor. IPARD desteğinin      2007-2013 yıllarını kapsayan çok yıllı “Kırsal Kalkınma Programı” kapsamında  uygulanması gerekiyor.
Bu programı Türkiye’de Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu yürütecek. Program kapsamında, 2007-2013 yılları arasında 874 milyon avro hibe desteği verilecek.
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker’in verdiği bilgiye göre, Türkiye’nin 291 milyon avroluk katkısıyla toplamda 1 milyar 165 milyon avro kırsal kalkınma hibe desteği sağlanacak. Yatırım yapacakların kendi kaynakları da hesaba katıldığında 2013 yılına kadar kırsal alanda 2 milyar avroluk bir yatırım öngörülüyor.
 Kırsal kalkınma hibeleri için önümüzdeki ay başvuruların alınması bekleniyor. Kredi ödemelerinin ise 2011’de yapılması hedefleniyor.
Kırsal Kalkınma Programı, ilk etapta 20 ilde uygulanacak. Daha sonra 22 il daha eklenerek kırsal kalkınma yatırımları 42 ilde desteklenecek.
İlk aşamada kırsal kalkınma hibe desteğinden yararlanacak iller şunlar: Amasya, Afyon, Balıkesir, Çorum, Diyarbakır, Erzurum, Hatay, Isparta, Kahramanmaraş, Kars, Konya, Malatya, Ordu, Samsun, Sivas, Şanlıurfa, Tokat, Trabzon,Van ve Yozgat
İkinci aşamada ise, Ağrı, Aksaray, Ankara, Ardahan, Aydın, Burdur, Bursa, Çanakkale, Çankırı, Denizli, Elazığ, Erzincan, Giresun, Karaman, Kastamonu, Kütahya, Manisa, Mardin, Mersin, Muş, Nevşehir ve Uşak kırsal kalkınma hibe destekleri kapsamına alınacak.
Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Başkan Vekili Kerem Akgündüz’ün verdiği bilgiye göre, Kırsal Kalkınma Programı (IPARD) kapsamında; süt ve süt ürünleri ile et ve et ürünleri üreten tarımsal işletmelere yüzde 50 ile yüzde 65 arasında, et, süt ürünleri, meyve-sebze işleme ve pazarlama ile su ürünlerinin işleme ve pazarlamasına yönelik yatırımlara da yüzde 50 hibe desteği verilecek.
Ayrıca üretici örgütlerinin kurulması teşvik edilecek. 2011 yılından itibaren tarımsal çevrenin korunması ve yerel kırsal kalkınma stratejilerinin geliştirilmesi programa dahil edilecek. 
Kırsal kalkınma yatırımlarının desteklenmesi çok büyük önem taşıyor. Bu konudaki gelişmeleri paylaşmayı sürdüreceğiz.
                                                     ******
Gazetecilerin İlhan abisi…
Yazıyı tamamlarken ekranda son dakika haberi, İlhan Selçuk’un ölüm haberi geldi. İlhan Selçuk, ilkelerinden ödün vermeyen bir gazetecinin azgelişmiş bir ülkede yaşayabileceği her şeyi yaşadı. Defalarca gözaltına alındı, işkencenin her türlüsünü gördü. Daha iki yıl önce 83 yaşında sabahın kör karanlığında gözaltına alındı. Baskılara, yıldırmalara karşı boyun eğmedi, hep dik durdu. Cumhuriyetin yetiştirdiği en önemli aydınlardan, mesleğimizin onur abidesi İlhan Selçuk, geride bıraktığı kitapları, yazıları ile aydınlanmacı kimliğini sonsuza dek sürdürecek.
Bu ülkenin aydınlık insanları, başınız sağ olsun. Gazetecilerin İlhan abisi, toprağı bol ışığı daim olsun.

Tags:

Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar

  1. Prof. Dr. Ergin ÖZTÜRK 23 Haziran 2010 - 10:21 - Yanıtla

    Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumunun (TKDK) 2007-2013 yılları arasında Katılım Öncesi Mali Yardım 5. Maddesi IPARD kapsamında 874 milyon avro hibe desteği meblağ olarak yabana atılacak bir miktar değil. İyi kullanıldığı takdirde;

    Tarım sektöründeki yatırımların artmasına, Tarım-sanayi entegrasyonuna katkı sağlanmasına, Kırsal alanda iş imkanlarının geliştirilmesi ile göçün önlenmesine,
    Avrupa Birliği standartlarında üretim yapan işletmelerin sayısının artırılmasını,
    Tarım ve kırsal nüfusun gelir düzeyinin yükseltilmesini ve yaşam koşullarını iyileştirilmesine,
    Tarım sektörünün, verimliği yüksek, dünya standartlarında üretim yapan, küresel düzeyde rekabet gücüne sahip ve sürdürülebilir bir sektör haline gelmesine katkı sağlanması beklenmektedir.

    Yukarıdaki genel bilgilerden sonra şimdi özel bilgilere gelelim. bu fonlar alanla ilgili birçok kurum, kuruluş ve şahsın iştahını kabartmaktadır. Bu iştah olayı pek doğru değil, ihtiyacı olanın ihtiyacını karşılaması gereken bir fondur bu.

    Ne tür hatalar yapılabiliyor.
    1. Sadece hibelerden yararlanmaya yönelik projeler verilebilyor
    2. Alanında uzman veya tecrübeli olmayanlar proje verebiliyor
    3. Proje yazma ve finansman sağlamayla-hibe para almayla projenin desteklenmesinin yeterli olduğu sanılıyor.Bu konuya özellikle proje yazdıran müteşebbislerin, proje yazan danışmanlık firmalarının ve finansörlerin dikkat etmesi gerekiyor.
    4. Genelde Tarımda, özelde hayvancılıkta iki kere iki hiçbir zaman 4 etmiyor. Projede ne yazarsa yazsın, üretim sürecindeki bir çok şey insanın becerisine, yönetimine, bilgisine, çevre koşullarına ve beklenmeyen veya önlenemeyen durumlara da bağlı olabiliyor.
    5. 4. maddeden hareketle projelerin karlılığı ve sürdürülebilirliği verimliliğe bağlıdır. Türkiyede İşletmelerin çoğu verimli çalıştırılmamaktadır.

    Yukarıda belirttiğim hibelere yanlış bakışın doğrusunun ne olduğu maddelerin içinde belli.

    Bunların yanısıra hibelerin kullanılmasında başarı için kısa birkaç öneri daha sunacağım

    1. Ülkemizin asıl probleminin projelerin sürdürülebilirliği olduğu,sürdürülebilirlik için verimliliğin esas olduğu açıktır. Bu konuyu camia olarak özel masaya yatırmamız gerekiyor. Konu çok geniş, süt sğırcılığında verimlilik, beside verimlilik, meyve üretiminde … vd.

    2. Projelerin verimliliği için alanında tecrübeli, işi iyi bilenlerin (yatırımcı ve/veya teknik personel, işçi vb)varlığı çok önemli. Tecrübeli eleman bulmak ve istihdam etmek, uygulamada-sahada kağıt üzerinde yazıldığı kadar kolay olmuyor. Her sektör bu konuda sıkıntılar çekiyor. İşini iyi bilen ve seven elemanlar yetiştirmemiz gerekiyor.

    3. Projelerin değerlendirilmesinde “proje öncelikleri”nde desteklenecek konulara göre öncelikler ayrı ayrı belirlenmiş. Bu öncelikler uzun çalışmalar sonucu belirlenmiş olmasına rağmen eksiklikleri de var.

    Süt sığırcılığından örnek verirsek;

    1.Başvuru sahibinin projesinde yarı açık ya da açık ahır kullanıyor veya inşa etmeyi planlıyor olması
    2. Başvuru sahibi işletmesinin, dağlık alanlarda yer alması
    3. Başvuru sahibinin, 40 yaş altında olması
    4. İşletmenin organik tarımla ilişkili olması “proje öncelikleri” arasında yer alıyor.

    Pilot entegre süt toplama, Saf ve melez ırkla çalışma, ürün işleme, üretici birliklerine üyelik, vb proje öncelikleri artı puan olarak değerlendiriliyor.

    Süt sığırı işletmelerinde sürdürülebilirlik ve verimlilik için aşağıdaki konuların da bunlara ilave edilmesini önemli katkılar sağlayacağını düşünüyorum.

    1. Yem bitkileri ekiliş alanı veya kaba ve/veya kesif yem için üretim alanına-çayır, mer’a, tarla- sahip olmak(hayvan sayısına göre dekar vb birim olarak verilebilir)
    2. 30 veya 50 baş sağmal süt ineği için “sürü yönetim programı”
    3. Projenin denetlendiği 5 yıl süresince işi iyi bilen bir danışman
    4. işletmede çalışacak işçilerin tecrübeli ve alanları ile ilgili bilgi ve becerilerinin iyi olması. Veteriner hekim ve Zir. Müh. Zooteknistlerin Süt sığırcılığı alanında belli bir süre tecrübeli olmaları

    Polonya ve Yunanistan bu hibe desteklerini uygun şekilde kullanamadılar. Bu ülkelerden de alacağımız dersler var. Her bütçe amacına uygun kullanılırsa beklenen faydayı sağlayabilir. Bu denedle bu hibelere asla ve asla ne alırsam kardır gözüyle bakılmamalı. Zaten AB’de bunu böyle vermiyor. TKDK’nın hibe koşulları da, uyguladığı protokol de çok kapsamlı, koşulları yerine getirmeyene hibe verilmeyeceği gibi, başka niyetli olanların da elinde patlayacak bir hibe programı. AB ve Türkiye diğer ülkelerin “Katılım Öncesi Mali Yardım” programlarından dersler çıkararak bu programı hazırlamış görünüyorlar. Bu hibe programında kaliteli, verimli üretim yapmak, AB standartlarına yaklaşmak hedefi var. Hibe para alanların ise projeyi başarmaktan başka şansları yok, buna göre çalışma zorunlulukları var diyorum.

    Üreticilerimizin hibeleri amacına uygun kullanarak “verimlilik” bazlı karlı üretimler yapmalarını diliyorum.

  2. Dr.Ayşe GÜN 8 Ağustos 2010 - 05:56 - Yanıtla

    selamlar sayın EKBER yazınızı okudum çok önemli bir konuyu yazmışsınız doğru AB hibe fonlarını bilmeden proje yazmadan anlamayan AB hibe fonlarından hiç bir bilgisi olmayan ve her türlü proje yazılır diye ortaya çıkan bir sürü danışmanlık şirketi var bu konuya devlet el koyması lazım AB PROJE yazacaklara kriterleri belirlemesi o şartları yerine getiren şirketlere belgelendirmessi lazım yatırımcıların umutları ile oynuyorlar insanları yapacak yatırımlardan soğutuyorlar biz tarım konusunda uzman olan 26 profesör ile şirketimizi 2009 yılında kurduk toplam 8 adet projemiz AB onay gördü bu konunun üstüne gidin lütfen TÜRKİYE de bu işi yapacak gerçek şirketler ortaya çıksın iyi çalışmalar…

    Dr.Ayşe GÜN
    Genetik ve Islah Organik
    Tarım Uzmanı

Başka Ülkelerde Tarım: İlişkili Diğer Makaleler

En Son Yayınlanan Makaleler