Et ve Balık Kurumu,6 aylık dana ithal edecek

·

31 Mayıs 2010

·

Bu haberde ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Et ve Balık Kurumu,6 aylık dana ithal edecek

31 Mayıs 2010

·

Ali Ekber Yıldırım

·

Haber

Güncelleme: Şub 20, 2024

Et ve Balık Kurumu canlı kasaplık sığır ithalatından sonra besilik sığır ithalatı da yapacak. Besilik sığır ithalatı için ilk ihale 16 Haziran’da yapılacak. İhale kapsamında 6 ve 10 aylık ve canlı ağırlığı 180 ile 270 kilogram arasında olacak toplam 4 bin ton yaklaşık 20 bin baş canlı besilik hayvan ithal edilecek.
6 aylık danada fire çok olur
Besiciler, 6 aylık dana ithalatının çok büyük risk olduğunu ve uyum sorunu nedeniyle çok kayıp yaşanacağını belirterek, ithal edilecek hayvanların en az 10-12 aylık olması gerektiğini savunuyor. Besiciler, ithalatın tek başına çözüm olmayacağını yem hammaddelerinin de desteklenmesini istiyor.
İthalat için 12 ülke 6 ırk seçildi
Besilik canlı sığır ithalatı Amerika Birleşik Devletleri(Teksas, Alabama ve Washington eyaletleri hariç), Brezilya ( Parana bölgesi hariç),Uruguay, Arjantin (Corrientes ve Misiones bölgeleri hariç),Yeni Zelanda, Avustralya, İzlanda, Norveç, Estonya, Litvanya, Letonya ve Macaristan’dan yapılacak. İthal edilecek canlı besilik sığırlar, Angus, Hereford, Simmental, Charolais, Limousin ve Brown swiss ırkı olacak.

Ali Ekber YILDIRIM
İZMİR- Et ve Balık Kurumu kasaplık sığır ithalatı gerçekleşmeden besilik canlı hayvan ithalatı için düğmeye bastı. Kasaplık sığır ithalatı için bugüne kadar 3 ihale yapan ve ikisi iptal edilen Et ve Balık Kurumu 16 Haziran’da besilik canlı hayvan ithalatı için de ihaleye çıkıyor. İhale kapsamında yaşları 6 ile 10 ay arasında olan 4 bin ton yaklaşık 20 bin baş besilik canlı sığır ithalatı yapılacak.
Et ve Balık Kurumu’nun internet sitesinde yayınlanan ihale duyurusunun teknik şartnamesine göre, besilik hayvan ithalatı Amerika Birleşik Devletleri(Teksas, Alabama ve Washington eyaletleri hariç), Brezilya ( Parana bölgesi hariç),Uruguay, Arjantin (Corrientes ve Misiones bölgeleri hariç),Yeni Zelanda, Avustralya, İzlanda, Norveç, Estonya, Litvanya, Letonya ve Macaristan’dan yapılacak.
İthal edilecek hayvanlarda aranan şartlar ise şöyle belirlendi: ithal edilecek besilik sığırlar, Angus, Hereford, Simmental, Charolais, Limousin ve Brown swiss ırkı olacak. Yaşları 6 ay ile 10 ay arasında olacak. Cinsiyeti erkek, canlı ağırlığı asgari 180 kilogram, azami 270 kilogram olacak.Hayvanlar kendi ırk özelliklerini taşıyacak ve herhangi bir fiziki kusur (ayak, göz, kulak, kuyruk vb. kısımlarında) bulunmayacak. Sağlık muayenesi ve kontrolden geçirilmeyen hiçbir hayvan ithalat için kabul edilmeyecek. Hayvan üzerinde bireysel tanımlamayı sağlayan kulak küpesi veya microchip bulunacak.
İthal edilecek canlı besilik sığırların hormon ve antibiyotiklerden ari olduğunu
gösterir analiz raporu istenecek. Ayrıca, Et ve Balık Kurumunca görevlendirilen
ara denetim komisyonu, ihracatçı ülkelerden alınacak hayvanların ön seçimini
yaptıktan sonra ön seçimi yapılan hayvanlar; Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından görevlendirilen elemanlarca canlı besilik sığır ithalatında
aranacak belge ve sağlık şartları yönünden muayene edilecek. Seçimi yapılan hayvanların, dezenfeksiyonu yapılan nakil vasıtalarına yüklenmesi aşamasına Et ve Balık Kurumunca görevlendirilen ara denetim komisyonu nezaret edecek.
Pazarlık usulü yapılacak ihale için son başvuru tarihi 14 Haziran 2010 saat 14.00 olarak belirlendi. Hayvanların teslim süresi 40 ile 60 gün arasında olacak.
Hayvanlar İzmit,Samsun ve Mersin’de besiye alınacak
İthal edilecek hayvanların 2 bin tonu İzmit, 1000 tonu Samsun ve 1000 tonu da Mersin’de teslim edilecek. İhaleye girecek firmalar 4 bin tonun tamamı için teklif verebilecekleri gibi 500 tonluk bölümlere de teklif verebilecek. İthal edilecek hayvanlar bu üç ilde besiye alınacak ve ortalama 7 ay ile 1.5 yıl sonra kesime hazır hale gelecek.
Et fiyatını düşürmek amacıyla Et ve Balık Kurumu’nun kasaplık canlı hayvan ithalatı için açtığı 3 ihaleden ikisi iptal edilirken yapılan 3. ihale kapsamında ithal edilecek hayvanların bir bölümü önümüzdeki bir hafta içinde Türkiye’ye getirilmesi bekleniyor. Getirilecek kasaplık sığır hayvanı kesilerek et olarak piyasaya sürülecek. 16 Haziran’da yapılacak ihalede ise 6 ve 10 aylık besilik canlı sığır ithal edilecek. Getirilecek besi sığırlarının kime verileceği, hangi çiftliklerde besiye alınacağı, çiftçilere mi dağıtılacağı henüz belli değil.
Besilik sığır ithalatının et fiyatını düşürmeye yönelik değil, ülke hayvancılığını bitirmeye yönelik bir ithalat olduğunu belirten hayvancılık sektörü temsilcileri hayvancılığın en az 10 yıl geriye gideceğini ve bu ithalatla birlikte Türkiye’ye hayvan hastalıklarının yaygınlaşacağı endişesini taşıyor.
6 aylık hayvanda fire çok olur
İzmir Kemalpaşa’da sahibi olduğu Tanboğa Et Entegre Tesislerinde besicilik yapan ve sektörü en iyi bilenlerden biri olan Hüseyin Tanboğa, 6 aylık besilik sığır ithalatının çok yanlış olduğunu, en az 10 aylık veya 1 yaşındaki sığırların ithal edilmesi gerektiğini söyledi. Hüseyin Tanboğa, 6 aylık hayvanın ciddi bir uyum sorunu yaşayacağını belirterek DÜNYA’ ya şu bilgileri verdi: “ Yapılacak ithalatla 6 aylık sığır getirilmesi çok yanlış. Çünkü 6 aylık hayvan küçük bir bebek gibidir. İklim sorunu yaşar, suya adapte olması çok zor. Bu nedenle büyük fire olur. İthal edilecek hayvanın en az 10-12 aylık olması gerekir. Bu yaştaki hayvanın kemikleri biraz daha gelişmiş olur.Uyum sorunu daha az olur.”
İthal edilecek 6 aylık dananın en az 18 ay beside bırakılması gerektiğini ve bunun maliyetinin de yüksek olacağını belirten Tanboğa: “Getirilen 6 aylık dananın kesime hazır gelinceye kadar yem maliyeti 1.5- 2 bin lira olur. 18 ayın sonunda 270-280 kilo karkas et alırsınız. Hayvanın canlı ağırlığı 500-550 kilo olur. 10 aylık dana ise 7 ayda 550 kilo canlı ağırlığa ulaşır.İyi bakılırsa 600 kiloya da çıkar. Elde edilecek karkas et miktarı 300-310 kilo olur. Bu hayvanların beslenmesi için kaliteli yeme ihtiyaç var. İthalat yapmak yetmez yem hammaddesinin de desteklenmesi gerekir.” dedi.
Hayvan var, fiyatı yüksek
Türkiye’de hayvan bulmama gibi bir sorun yaşanmadığını vurgulayan Hüseyin Tanboğa piyasadaki gelişmeleri şöyle özetledi: “Hayvan var, fakat fiyatı çok yüksek. Fiyatın yükselmesinin iki nedeni var. Birincisi bazı büyük firmalar yüksek fiyatla piyasadan danaları topladı. İkincisi, Tarım Bakanlığı “ithalat yapılmayacak” dediği için, doktor, işadamı, manken herkes et fiyatı yükselecek diye piyasadan hayvan toplamaya başladı. Yıllardır besicilik yapanlar, et entegre tesisi sahipleri hayvan almakta zorlandı. İthalat gündeme gelince bu işi bilmeyenler ciddi zarara uğradı. Fakat, sektör büyük zarar gördü. Kasaplık sığır ithalatından sonra besilik sığır ithalatının yapılması ülke hayvancılığına zarar verecek. Çünkü, Türkiye’de yeterli hayvan var. Yanlış politikalar ve uygulamalar nedeniyle bu hayvanlar değerlendirilemiyor. Biz bundan iki yıl önce besici zararına hayvan satıyor, bu işin sonu hiç iyi değil dediğimizde kimse bizi dinlemedi. Şimdi ithalatla sorun çözülmeye çalışılıyor. Fakat ithalat tek başına çözüm olmaz. Besiciliğin desteklenmesi, özellikle yem hammaddesinin desteklenmesi gerekiyor. Ziraat Bankası süt inekçiliği yapan işletmelere 7 yıllık işletme kredisi veriyor. Besicilikte 2 yıllık kredi veriliyor. Beside de 7 yıla çıkarılması gerekir.” diye konuştu.
Damızlıkçılar ithalattan memnun
Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Halil Tokoğlu, ithalat sürecinde Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker ile sürekli diyalog içerisinde olduklarını belirterek, ithalata tepki göstermeyeceklerini söyledi. Bakanın da ithalata karşı olduğunu defalarca söylediğini ve bu görüşünde samimi olduğunu hatırlatan Halil Tokoğlu: “Ancak, et fiyatındaki yükselme bizim istediğimiz bir durum değil. Tüketiciyi de düşünmek zorundayız. Tarım Bakanımız ithalatın iç piyasayı bozmamak kaydıyla yapılacağını ısrarla söylüyor. Yapılan iki ihale iptal edildi. Bunu fırsat bilen bazı büyük gruplar, ithalatın yapılamayacağını ve et fiyatının yükseleceğini öne sürerek erkek dişi ayrımı yapmadan piyasadan dana toplamaya başladı. İthalatın yapılması bu grupların oyununu bozmaya yönelik. Fakat bu dönemde ikinci bir fırsatçı grup daha ortaya çıktı. Onlar da, üreticiye giderek hükümet ithalat yapıyor hayvanınızı satamayacaksınız diyerek ucuza hayvan almaya çalışıyor. Böyle bir ortamda ithalatın yapılmasına biz birlik olarak tepki göstermeyeceğiz. Bizim istediğimiz süt hayvanlarının kesilmemesi. Bunun için süt fiyatının düşmemesi gerekir. Biz bunun mücadelesini veriyoruz. Yapılacak bu ithalat aynı zamanda süt hayvanlarının kesilmesini önleyecek diye düşünüyoruz.” görüşünü dile getirdi.

Bu haber ile ilgili yapılan yorumlar

  1. selçuk özman 31 Mayıs 2010 - 09:23 - Yanıtla

    evet, 2005 yılından bu yana kırmızı et sektörüne yatırım yapan büyük firmaların istek
    leri ile 6 aylık hayvanların getirilmesi ve onlar tarafından bu olayın kontrole geçmesi 2. aşamayı oluşturuyor. 1. aşama ise…….

  2. Çetin Tartar 3 Haziran 2010 - 13:04 - Yanıtla

    Herkes elbirliği ile et fiyatlarındaki (basınında teşviğiyle) artıştan bahsediyor. Kimse üreticinin (besici) üzerindeki yükten bahsetmiyor. Et fiyatlarına müdahale eden yetkililer neden yem fiyatlarına müdahale etmiyor. Neden yem fabrikatörlerini karşılarına alıp tehditkar olmuyor. Et fiyatları düşerken nedense yem fiyatları artıyor. Hangi yem firması BU DURUMDA BİZDE FİYATLARIMIZI AŞAĞIYA ÇEKTİK diyor. Yem fiyatlarıda % 30 aşağıya çekilmeli.

  3. hasan DİNÇ 8 Haziran 2010 - 10:41 - Yanıtla

    Et Balık kurumunun damızlık düve ithal etmnesini isteriz düveleride kurum tarafından dağıtılmasını talep ederiz o zaman hayvancılık kurtulacaktır

  4. şükrü gülbahar 13 Aralık 2010 - 03:56 - Yanıtla

    herkes yurtdışındaki et fiyatını bahsediyor kimse yurt dısındki kullanılan etin %60 domuz eti oldugunu söylemiyor ayrıca avrypada besiciye %100 destekleme var bizde hiç bişey yok

  5. hüseyin özden 13 Aralık 2010 - 17:41 - Yanıtla

    besici 4 yıldır zarar ediyor 1.5 yıl önce mavi pedirgeli ineklerimiz 6 tl kilo bıçak fiyatına kesildi.sütün kilo fiyatı 35 kuruştu,milli servet ineklerimiz yok pahasına gitti.dana bıçağı 9 tl,1 çuval yem 30-35 tl idi.şimdi soruyorum ülkemizin tarım bakanı bunları görmedi mi*.ülkede hayvancılık yanlış politikadan bitti.fiyatların tavan yaptığı zamanda 0faizli krediler ve ithal serbes.besiciler 20 liradan dana topladılar.ithalatçılarda 12 liradan dana satıyorlar.besici yine zararda yem fiyatları 33 lira.ithal süt tozu geliyor.hayvancılık bu şekilde kurtulmaz.bu destek değil köstektir.ülkemizin parasının dısarıya akmasıdır.bizim ülkemizde mısır,arpa,fiğ,saman üretim için gerekli her şey var.hayvanımızda yetişir,yeterki akılcı destek olsun.ülkemizin avrupadaki gibi hem hayvancılığı hem hububatçıyı desteklemesi gerekiyor.ikisinin arasında orantı kurulamıyor. hayvancılık çiftçiden alınıp sanayiciye verilmek isteniyor,5 bin başlık çiftlikler kuruluyor köylümüz buna hazır değil.köylümüzü işsizler kervanına katmayalım. unutmayalım köylü üretmezse şehirli olmaz,her şehirli bir köylüdür.KÖYLÜ MİLLETİN EFENDİSİDİR.

  6. hüseyin özden 14 Aralık 2010 - 17:28 - Yanıtla

    besici acaba fiyatlar şuradan şuraya çıkarmı* şöyle OLURSA kazanırım herhalde diye hayal kurmaktan bıktı.çaresizlik içinde ne yapacağını bilmiyor.artık istikrar lazım.bu şekilde yaparsam, çalışırsam kazanırım demesi lazım.bir hayvanı 1-1,5 yıl bakıpta zarar etmek, hayal kırıklığı demek,emeklerin boşa gitmesi demek lütfen çiftçiyi ayakta tutalım çünkü çiftçimiz ülkemize lazım.çiftçimiz ülkemizin lokomotifidir.

Güncel: İlişkili Diğer Haberler

En Son Yayınlanan Makaleler