Gıda işletmelerinde "sorumlu yöneticilik" sorunu…

Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Gıda işletmelerinde "sorumlu yöneticilik" sorunu…

12 Nisan 2010

·

Ali Ekber Yıldırım

·

Köşe Yazısı

Güncelleme: Şub 23, 2024

Avrupa Birliği’nin ısrarla çıkarılmasını istediği üçlü kanun paketi “Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanun Tasarısı” Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gündemine geldi.
İnsan, bitki ve hayvan sağlığının yanı sıra tarım ve gıda sektörü açısından çok önemli düzenlemeleri içeren pakette tartışılacak pek çok madde var. Daha önce yazdığımız Hayvan Islah Kanunu’nun kaldırılması en çok tartışılan düzenlemelerden birisi. Bir diğeri ise, gıda işletmelerinde teknik eleman çalıştırma zorunluluğunun kaldırılması. Gıda işletmeleri açısından olumlu gibi görünen bu düzenleme, halk sağlığı açısından ciddi bir tehdit olarak görünüyor.
Nedir bu tehlike?
Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Dr.Gökhan Günaydın, Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Petek Ataman, Kimya Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Besleme ve Tüketici Hakları Derneği Başkanı Turhan Çakar ortaklaşa düzenledikleri basın toplantısında “Gıda işletmelerinde mühendis yoksa, halk sağlığı tehdit altındadır” mesajı ile yasa tasarısını değerlendirdi. Yasa tasarısının aynen kabul edilmesi durumunda halk sağlığının ciddi tehdit altında olacağına dikkat çekerken, gıda üreticilerini de sıkıntıya sokmayacak çözüm önerisi de sundu.
Toplantıda yapılan değerlendirme ve çözüm önerisi satır başları ile şöyle:
1- Türkiye’de kayıtlı yaklaşık 40 bin civarında gıda işletmesi var. Gıda üreten – dağıtan – satan tüm noktalarla birlikte bu sayı 500 binin üzerine çıkmaktadır. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nda gıda denetçisi konumunda çalışan 5 bin civarındaki kamu görevlisinin çalışmasıyla tüm bu noktaların denetlenmesinin fiilen mümkün değil. Bu kapsamda 15 yıldır sürdürülmekte olan sorumlu yöneticilik müessesesi, gıda işletmelerinde çalışan teknik elemanların hizmetleriyle hijyen standartlarının yükseltilmesi ve gıda güvenliğinin sağlanması; böylelikle bir anlamda bu işletmelerin içeriden denetlenmesini sağlamaktadır.
2- TBMM’de görüşülmekte olan Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanun Tasarısı, sorumlu yöneticilik müessesini kaldırmakta, 30 beygir gücü ve 10 çalışanın altındaki büyüklükteki işyerlerini teknik eleman çalıştırma zorunluluğundan muaf kılmaktadır. Türkiye’deki 40 bin gıda işletmesinin yaklaşık yüzde 80’inin 30 beygir gücü ve 10 çalışanın altında kapasiteye sahip oldukları ve gıda güvenliğine aykırı uygulamaların ağırlıkla bu işletmelerden kaynaklandığı değerlendirildiğinde; sözü edilen Tasarı’nın, gıda güvenliği ve halk sağlığı için ne denli tehlikeli sonuçlar yaratacağı kolayca öngörülebilir.
3- Hükümet Tasarısı niteliğinde olan düzenleme, 30 beygir gücü ve 10 çalışanın altındaki büyüklükteki işyerlerini mikro işletme olarak saymakta ve adeta gıda güvenliği açısından risk yaratmadıkları kabulü ile bu işletmeleri kapsam dışında bırakmaktadır. Oysa gerçek, Tasarı’nın bu genel kabulünün tam tersinedir. Kapasite raporları incelendiğinde görülecektir ki, örneğin günde bin kg dondurma üreten veya günde 4 bin adet ekmek çıkaran işletmeler, Tasarı’nın iddiasının aksine mikro işletmeler değildir. Bunlar, halk ve tüketici sağlığı açısından büyük riskler yaratabilecek ölçüde üretim gücüne sahiptir. Bu riskler, kısa vadede gıda zehirlenmesi olabileceği gibi, uzun vadede toksik ve kanserojen etkiler de olabilecektir.
4-  Gıda güvenliğinin vazgeçilmezliği ilkesi çerçevesinde, doğru üretim yapma gayreti içinde olan esnafı da koruyan çözümler bulunmalı. Tüm gıda işletmelerinin eksiksiz bir biçimde teknik eleman çalıştırma zorunluluğuna tabi tutulması, 20 beygir gücü ve 5 kişiden daha az kapasiteye sahip işyerlerinde görev yapacak, işin nevine göre konusuyla ilgili lisans eğitimi almış personelin yetkilendirilmiş denetçi niteliğiyle kamu adına çalışması ve bir anlamda denetim yapması, hizmetinin karşılığı olan ücret ve sosyal güvenlik primlerinin ise tarım bütçesine konulacak ödenek ile karşılanması ile mümkündür. Bunun tarım bütçesinde doğuracağı finansman yükü yıllık 100 milyon lira düzeyinde olacaktır. Bu rakam, 5.5 milyar lira olan toplam tarım bütçesinin 50’de 1’inden daha azdır. Üstelik bilinmektedir ki, gıda güvenliğine bütçe ayırmayan toplumlar, çok daha fazlasını sağlık harcamalarına ayırmak zorunda kalmaktadırlar.
Oda başkanlarının uyarısı ve önerisi dikkate alındığında halk sağlığı korunacağı gibi, teknik eleman istihdamı ile çok sayıda mühendis iş bulacak, daha sağlıklı ve güvenilir gıda üretecek imalatçı personel yükünden kurtulacak. Umarız herkesin yararına olan bu öneri hükümet tarafından dikkate alınır.
                                         *****
Tarım Bakanı sorularımızı yanıtlayacak
Biliyorsunuz, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker ile NTV’ de Murat Birsel’in sunduğu Gündemdekiler programına katılacaktık. Fakat, Mehdi Bey, soracağımız sorulardan çekindiği için programa gelmedi. Bu konudaki gelişmeleri geçen yazıda ayrıntılı olarak yazdık. Bu yazıdan sonra da pek çok gelişme oldu. CHP İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan, yazımızı kaynak göstererek konuyu yazılı soru önergesi ile Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşıdı.
Selçuk Ayhan’ın Tarım Bakanı Mehdi Eker’e  NTV’ deki programa neden katılmadığını, ve bizim soracağımız soruları içeren yazılı soru önergesini ve  Bakanın tavrı ile ilgili yazı ve yorumları www.tarimdunyasi.net adresinden okuyabilirsiniz.

Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar

  1. Dr.Mustafa Altuntaş 13 Nisan 2010 - 03:32 - Yanıtla

    Sorumlu Yöneticilik;
    Gıda güvenliği ve Halk Sağlığının En büyük Düşmanıdır!Diploma Pazarıdır!
    Sorumlu yöneticilik adı altında, gıda üreten patronların sorumluluğunu hafifletmek, sağlıksız gıda üretimine imkan sağlaymak, işsiz insanların sırtından oluşturulan sömürü ile halkın sağlığını tehdit eden ve dünyada yeri olmayan yapı insanımıza yutturulmuştur.
    Patronun emrinde, patrondan maaş alan, işini sürdürebilmesi patronun iki dudağı arasında olan bir kişi meslek ünvanı ne olursa olsun patronun malını denetleyebilir mi? patronun malına bozuk diyebilirmi? Sağlıksız şartlarda, üretilmiş sağlıksız ürün diyebilir mi? Tabiiki ne ülkemizde ne de Dünyanın hiç bir yerinde diyemez. Dünyada da böyle bir şey kabul görmez.
    Bizde neden önemli kılınıyor;
    1.Patronların ürettiği sağlıksız gıdaya hasbelkade bir olay olursa günah keçisi hazır oluyor,
    2.Meslek odalarının en önemli rant kaynağıdır. Sorumlu yöneticilik yapabilmek için bir anlamda Meslek Odasına ödeme yapmak gerekiyor. Bu ödeme normal üyelik ödentisi değildir.
    3. Halkı aldatmanın en ucuz ve güzel yollarından birisidir. Halk gerçekten gıdanın gerekli kontroller altında üretildiğini zannetmektedir.
    4. Diploma pazarıdır. Sorumlu yönetici olarak görülen kişilerin işletmeye uğramasına bile gerek yoktur. Diplomasının olması yeterlidir. 10 kuruş ücret muhasebeleşir, diploma karşılığı 3 kuruş ödenir. Patron her yönüyle karlı, devlet ve vatandaş aldatılır, Diploma sahipleri diplomalarını kiralarken şahsiyetleri de kiralanmış olur.
    Böylece çarkıniçindeki herkes memnundur. Ama tüketicinin hakkını klorumak görevini üstlenmiş olan Dernek yöneticilerinin misyonunu anlamak mümkün değildir.
    Sorumlu yöneticiliğin sadece küçük değil tüm işletmelerden kaldırılması gerekir. Gıda güvenliği, Halk sağlığı ve ilgili meslek mensuplarının şahsiyetinin korunması için bu şarttır.
    Peki nasıl olacak;
    AB Yeni hijyen paketine göre;
    1. Gıda güvenliği ve gıda denetimi devletin temel görevlerindendir. Devletin resmi elemanlarınca her kademede denetlenir
    2.Gıdanın sağlıklı ve güvenli üretilmesinden, gıdayı üreten patron sorumludur.
    Olması gereken budur. Gereği gibi denetim olunca, gıda sağlıklı üretilmek zorundadır. Sağlıklı üretim için patron gereğince konuyla ilgili meslek mensuplarını çalıştırmak zorundadır. Denetim olunca sorumlu yönetici sayısından çok daha fazla eleman istihdam edilmiş olacak hemde gerçekten çalışacaklardır. Diplomaları satılmamış olacaktır.,
    İşin doğru şekli budur. Meslek Örgürtleri, meslek mensupları başat olmak üzere bilhassa tüketici örgütleri yanlışa alet olmamalı, değerli kamuoyu oluşturucular da bu sahte güvenlik düzenine alet olmamalıdır.
    “PATRONUN EKMEĞİNİ YİYEN,PATRONUN MALINI DENETLEYEMEZ,ANCAK KILIF BULUR”
    Gıda güvenliği, halkın can güvenliği demektir.
    Saygılarımla.

  2. ismail deniz 13 Nisan 2010 - 04:15 - Yanıtla

    herkese çok slmlar ben şu anda çiftçilik yapıyorum 12 yıl pastane imalatlarında çalıştım denizli ve istanbul konya kalfalık ustalık usta öğretici belgesi aldım çırak lık egitim merkezlerinden 6 veya 8 yıl sürdü belge almm ama konu şu sizle paylaşayım sorumlu müdürler çogu kez gelmiyorlar havadan 500 tl 250 750 150 gibi fiat alıyorlar sorumlu müdürler çokta anlamıyorlor veteriner veya tekniker ziraatcı yani bizim belgeler bir işi yarayamıyacakmı kaldırılsın saygılar bereketlı yıllar

  3. Serkan USTA 16 Nisan 2010 - 11:00 - Yanıtla

    Sakaryada pek çok gıda işletmesinde çalışmış bir ziraat mühendisiyim İşletme yüksek lisansım var ve kalite yönetimi uzmanlık ver sertifikam var…

    Karşılaştığımız en büyük sorun, işletmeleri gercek manada denetlediğimizde,işten atılıyoruz… İşyeri sahibi yapacaz edecez şuan mali sıkıntılarımız var diyor , hemde hepsi!
    Eğerki diretirsek eksikler hemen hallolmalı dersek, aylarca maaşımızı vermiyorlar ve cezalandırıyorlar…

    Tarım bakanlığının standartlarına uygunluğun sağlanması için, maaşımızı devletten almalıyız, en basit öneri şu şekilde olabilir.

    İşletmeler parayı bakanlık hesabına yatırır bizde ordan alırız!
    Aksi taktirde işletmeleri denetlememiz imkansız.

    Sakaryanın en büyük firmalarında çalıştım ve hep aynı sorunu yaşadım, prensipli olduğumuzda bezdirmek için maaşımızı vermiyorlar,dahada diretirsek işten çıkarıyorlar.

    Ayrıca en kötü üretim yapan işletmeler, 10kişi altında çalışanı olan küçük işletmelerdir, bu işletmeler büyük firmalarla rekabet etmek için akla hayale gelmeyen hilelere başvuruyorlar. Unlu mamüller ve fırınlar bu işletmelerin başında geliyor.

    Fırıncılar lobisi yılllardır 30beygir gücü ve 10 çalışan koşulunu Tarım bakanlığına direten kurumdur, her hükümet geldiğinde lobi devreye girer yasa çıkarttırır ve sonra o yasa iptal edilir…

    Geçmişe bakıldığında bu yasa kaç kez çıkmış ve iptal edilmiş görebilirsiniz.

    Bu işin altında dediğim gibi fırıncılar odası ve lobisi yatmaktadır.

  4. salih usta ve patron 17 Nisan 2010 - 06:39 - Yanıtla

    ben 1995 den beri tatlı ve unlu mamülleri işletmeciliği yapıyorum. önce dediler ustalık belgesi olmayan iş yeri acamaz .ticaret odasına kayıt yaptır ac. sonra sorumlu yöneticiyle sözleşme imzala işyerini ac daha sonra feshet ben sorumlu yönetici belgesi aldım fakat iptal oldu bizler gıda mühndisi tuttuk 5 işyerine bir kişi bakıyor bizler gıda mühendisini sadece aylık zamanı gördük onuda imalatta değil satış yerinde oyüzden bu karar benim icin yerinde cünkü adamın diplaması var diye bizler harac vermek zorunda bırakıldık eğer gıdayı denetleyecekse belediye veya tarım denetmeni denetlesin benim bulduğum mühendis sadece benim paramı alır eğer imalat uygun değilsede gider alacağı ürünü başka yerden alır o yüzden ben bu kararı alkışlıyanlardanım kimse kusura bakmasın saygılarımla

  5. Serkan USTA 17 Nisan 2010 - 19:19 - Yanıtla

    Hala üreticiler neler diyor, yok mühendis denetlemiyormuşda anlamıyormuşta…

    Pislikten imlathanelerin pek çoğuna girilmiyor,mühendisi imalathaneye sokmamak için binbir numara yapaıyorlar, mühendisin çıkardığı eksikleri asla düzeltmiyorlar, verdiği programlara uymuyorlar, sonra mühendis ne işe yarıyor diyorlar!

    Yahu mühendis eğer prensipliyse ve eksiklerinizi söylüyor ve size bunun için sür everiyorsa direk işten çıkarıyorsunuz yada maaş vermiyorsunuz, siz kimi kandırıyorsunuz üstteki yorumlarınızla…

    Zamanında arenadaki görüntüler hala gözümüzün önünde,o imalathanelerde sizi gibi düşünen kişilerin eserleriydi.

  6. seda güven 3 Mayıs 2010 - 15:18 - Yanıtla

    ben de sorumlu ymneticilik yapıyorum.şunu soylemek isterım sayın bakana işimizi ver sorumlu yöneticiliği kaldır.maasımızı ver bizde unlu mam denetleleyelım…öncelikle eksik devlette…siz fırıncılar verdğiniz üç kurus onuda alamıyoruz bile hele devlete atanıım hepınızın canına okuycam nsaıl uretım yaptıgınızı cok ıyı bılıorummmmmmmmmmmmmmmm

  7. Serkan USTA 4 Mayıs 2010 - 05:48 - Yanıtla

    Sorumlu yönetici maaşlarını devlet ödesin ya da en kötü ihtimalle, işyerleri devlete ödesin biz devletten alalım, işyeri ile para konusunda ilişki kurmayalım, aki takdirde denetlemek imkansız hale geliyor.

  8. Dr.Mustafa Altuntaş 10 Mayıs 2010 - 03:13 - Yanıtla

    Aklın yolu bir.
    Bu çark içerisinde kim neyi denetliyor?
    Kim kimi aldatıyor?
    Patronun elemanı patronu nasıl denetler? Nerde görülmüş?
    Kimse başını kuma gömerek toplumu aldatmasın?
    Toplumun sağlığıyla oynamasın?
    Kalitesiz ve sağlıksız gıdalara denetim yapılıyor süsü vermesin?
    Bu oyun bitsin!
    Devlet yapması gerekeni, denetimini yapsın.
    Haksız rekabet kalksın.
    Yasa bunu sağlamalıdır ancak maalesef taslak bundan yoksundur.
    Kalide ve sağlıklı ürün değer bulsun.
    Melek örgütleri sendika değildir.
    Birinci görevleri, temsil ettikleri mesleklerin ülke ve toplum yararına hizmet vermesini sağlamaktır.
    http://mustafa_altuntas.herkez.com
    http://www.turkvet.biz

  9. Özkan Bilgi 13 Haziran 2010 - 18:50 - Yanıtla

    Değerli arkadaşlar,Öncelikle bende bir sorumlu yöneticiyim,
    Mevcut Sorumlu töneticilik Yasası Hakikaten Akıllara ziyan bir yasaydı.
    5 işyerine bakıyorum, her işyerine Haftanın 1 gününü ayırıyorum.
    bir işyerine 1 gün ayırınca, geriye kalan 6 gün içerisinde Olabilecek Olumsuz bir durumdan dolayı Sorumlu Olmamıza şaşıyorum!
    Birde Emekli ziraat teknisyeni/Mühendislerininde Sorumlu yönetici olmaları ile Piyasada sorumlu yöneticilik Ücretleri Odanın belirlediği rakamın yarısına bazen daha aşağısına iniyor,
    Evet kabul edelim bu uygulama Ne sorumlu yöneticiye katkı sağladı, Adam gibi bir iş sağladı, nede Patronlar bu durumdan memnun oldu.
    Memnun olanlar sadece emekli mühendis ve teknikerlerdi.
    Diplomasını kiraladılar ve emekli maaşı + sorumlu maaşı, Ohhh Allah bereket versin.
    Bu yasa Kalksın,,, Tamam kalksında Bu güne kadar Başka bir sigortalı işte çalışması yasak Olan Sorumlu yöneticiler ne yapacak?
    Malumunuz olduğu üzere Sorumlu yöneticiler Başka hiç bir işte sigortalı olarak çalışamazlar, yani başka bir işle ilgileri olamaz.
    Kapatılan devlet daireleri, Özelleşen devlet dairelerindekiler İnsanda, bu Sorumlu yöneticiler uzaylımı?

  10. Resul ELBÜKEN 22 Haziran 2010 - 10:04 - Yanıtla

    Bence sorumlu yöneticilik üreticiden bağımsız olmalı aynen çevre danışmanlık firmaları yönetmeliğine benzer Gıda ve Hijyen Danışmanlık firmaları kurulmalı ve denetimi bu kuruluşlar yapmalı baka bilceği yer sınırlı olmak kaydıyla parasını devletten almalı hatta bu kuruluşlarıda her yıl derecelendirerek baktıkları işletmelerde sağladıkları hijyen koşullarına puan vererek ücret artışı ve performans birimi verilmeli bu kuruluşları denetleyen bir kuruluş daha kurulmalı ve bir birini denetleyen kuruluşlar kurulmalı ve en son olarakda devlet b işletmeleri denetlemeli ve puanlama yapmalı..turkiyede bu şekilde 80.000 işletme var ise işletme başı 500 tl devlete aylık masrafı olsa 500*80.000=40*12=480 trilyon yıllık gider yapar bence devlet bunu elektrik faturasından 50 kuruş alsa sağlar

  11. Serkan USTA 23 Temmuz 2010 - 07:45 - Yanıtla

    Yeni gıda yasasının ayrıntıları ortaya çıkmaya başladı, Et ve Süt sektöründe ziraat mühendisi zooteknist (hayvan ve hayvansal ürünler uzmanı) bölümünün sorumlu yöneticilik yapamayacağı belirtilmiş, zooteknistler pastanelere sorumlu yöneticilik yapabiliyor ama Et süt işletmelerine yapamıyor, neden? veterinerler yapsın diye…

    Veterinerler hayvan sağlığı konusunda uzmanlaşmışlardır, kesimhaneler için çok uygunlar fakat et süt ürünü yapan işletmelerdeki prosesin üretim eğitimini almıyorlarki, nasıl prosesdeki hataları denetleyecekler?

    Biz zooteknistler nerede çalışalım? hangi sektörde sorumlu yöneticilik yapalım? Et ve süt sektörü uzman olduğumuz sektör olmasına rağmen kapsam dışında kaldık.

    işin en kötü yanı ise 12.ayda yürürlüğe gircek yasa, eski hakları saklı tutmayabilir, 10 yıldır et sektöründe kendini geliştirmiş meslektaşlarımız bir anda işsiz kalmış olacaklar, 10 yıllık emek ve tazminatları boşa gidecek, sektörde yeni bir konuda kendilerini geliştirmeleri imkansız hale gelecek.

    yeni kanun iptal edilmeli, tarım bakanıda istifa etmelidir.

  12. gökben bağcı 26 Temmuz 2010 - 16:34 - Yanıtla

    ben de sorumlu yöneticilik yapıyorum allahtan benim iş yerlerim temiz ve dediklerimi yapıyorlar her defa gittiğimde heryerlerine girip kontrol ediyorum ne dersem de dediklerimi yapıyorlar ben ziraat teknikeriyim 13 aralıkta bu imkan yeni yasaya göre elimizden alıyorlar okuduk bir nebzede olsa işimizi yapıyoruz diye seviniyorduk bu işte elimizden alınmasın baştakiler bir çözüm bulun bizi işsiz bırakmayın

  13. Recep AYDIN 29 Temmuz 2010 - 05:46 - Yanıtla

    “Körler sağırlar birbirini ağırlar” Buradaki yorumlara yetkililer tarafından bir tek cevap yazılmamış. Sizi kim duyuyor, dinliyor, okuyor arkadaşlar. Neden işletme başına aldığınız komik maaşları yazmıyorsunuz. Sadece diplomanız karşılığında verilmediğini, 4-5 yılda bitirdiğiniz fakültenizden mezun olduktan sonra az ücrete rağmen (100-150 TL ki buna haraç veriyoruz diyen esnaflar var) onların özel işlerini yaptığınızı, faturalarını ödemeye gönderdiklerini yazmıyorsunuz? Onlar için ne hizmetler yaptığınızı yazında utanan utansın. 4-5 işletmenin toplamında asgari ücret kadar bile maaş alamadığınızı, Buna rağmen bu işi yapmaya devam ettiğinizi niye yazmıyorsunuz? Sorunlarınızı neden bakanlığa iletmiyorsunuz? Eğer iletmezseniz sizi koruyacak kararları çıkarmazlar. Birleşin,kendi aranızda rekabet etmeyin, birbirinizin işletmesini kapmayın, kararlı olun. Bazı sorunların sebebi kendinizsiniz. çünkü birbirinize sahip çıkmıyorsunuz.Sorumlu yöneticiler birliğinizi kurun. Bakanlığa beklentilerinizi ve sorunlarınızı iletin. Ağlamayın çözüm üretin.

  14. MÜHENDİS 27 Kasım 2010 - 04:06 - Yanıtla

    merabalar ben 8 yıldır sorumlu yöneticilik yapıyorum ve evimin geçimini işletmelerden aldığım aylık 100-150 lira ile sağlamaya çalışıyorum benim gibi olan sayısız mühendis var bu sektörde yeni çıkan yasayla sudan çıkmış balığa döner herkes bundan karı olanlar ise sigortasız işçi çalıştırıp 10 kişinin altında çalışan gösteren kapasitesini düşük gösteren ve piyasada tutunabilmek için süte su katan una katkı katan küflemiş malı tekrar piyasaya sunan, mühendisi aylık vermediği halde 150 lira parayla kendisine mahkum eden işletmeler esnaf odaları ve saygıdeğer bakanımız değil mi? sorarım…sözleşmeye patronun hiçbir koşulda sözleşmeyi feshetmesi hakkı yoktur. ancak mühendisi somut belgelerle ilgili kurumlara şikayet etme hakkı vardır.( görevini yapmayan arkadaşlar için ). sözleşmede yazılan ücretini elden değil resmi hesaplardan alır. denetimi kuruma aittir açıklaması yazılsa patronun
    elemanı patronu adam eder o zaman sayın dr..işletme düzene girer mühendiste sorumluluğunu bilir.

Gıda: İlişkili Diğer Makaleler

En Son Yayınlanan Makaleler