Geleceği gören Nezih Demirkent…

Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Geleceği gören Nezih Demirkent…

12 Şubat 2008

·

Ali Ekber Yıldırım

·

Köşe Yazısı

Güncelleme: Şub 12, 2008

Biz DÜNYA’ lılar için şubat çok sevimsiz bir ay. DÜNYA’ yı  sıradan bir gazete olmaktan çıkarıp  gerçek bir okul yapan öğretmenlerimizi, ustalarımızı değişik yıllarda ama hep Şubat’ta yitirdik.
DÜNYA’ nın uzman yazarlarından ve Türkiye’nin ilk ekonomi gazetecilerinden Fasih İnal, 15 Şubat 1998’de yaşamını yitirdi.
Muhabirlikten gazete sahipliğine uzanan yaşamı boyunca her zaman örnek alınacak bir gazetecilik anlayışı ile bizlere yol gösteren, DÜNYA’ nın kurucusu ve başyazarı Nezih Demirkent, 11 Şubat 2001’de yaşamını yitirdi.
Kurucularımızdan ve haçlı seferleri konusunda dünyaca tanınan bilim insanı Prof. Dr. Işın Demirkent ise 3 Şubat 2006’da yaşamını yitirdi.
Ekonomi gazeteciliğinde yeni bir dönemi başlatan, bugün bir çok gazete ve yayın organında çalışan gazetecileri yetiştiren DÜNYA okulu,  bu 3 saygın insanın öğretisi ile uzun yıllar yayın yaşamını sürdürdü. Onların koyduğu ilkeler çerçevesinde büyüyerek, yeniliklerle ve daha çok okura ulaşarak bugün emin ellerde yayın yaşamını sürdürüyor.
Biz de bu okulun 20 yıllık öğrencisi olarak bize verilen görev doğrultusunda tarım konusunda yazı yazmayı sürdürüyoruz. Yaklaşık 12 yıl önce Nezih Bey, tarımla ilgili yazı yazmamızı istediğinde Türkiye’de medya tarımla bu kadar ilgili değildi.
Bir çok konuda olduğu gibi, tarım konusunda da geleceği çok iyi gören Nezih Bey, 1 Ekim 1998’de DÜNYA’ da  “Tarım olmazsa” başlıklı yazısında bugünü anlatırcasına şu tespiti yapıyordu:
“Yakın zamana kadar tarım ülkesi olan Türkiye’de şimdi sektör dertli. Hayvancılığı yok ederek Doğu’ yu perişan edenler, şu günlerde tarım sektöründen yükselen seslerle de meşgul değiller. Zeytinyağı ile uğraşanların önemli sorunu var. Pamukta üretici sokağa döküldü, pancar ekicisi dertli. Bakliyatta bugüne kadar yaşanmamış olaylar gündeme geldi. Özetle nereye el atsanız sorunla karşılaşıyorsunuz. Çünkü bir tarihlerde kendi ihtiyacını karşılayan Türkiye, şimdi ele güne muhtaç hale geldi veya getirildi. Bunun bilinçli yapıldığını ileri sürenler bile var. Tarıma destek verdiklerini sananlar, aslında köstek oluyorlar. Partizanlık ülkeyi sarınca üç beş kişinin cebine beş on kuruş koymayı yeterli görenler köylüyü perişan ettiler.
Tarımın zor bir sektör olduğu aşikar. Bizim vatandaşımızın toprağa bağlı olduğu da malum. Sanayileşme uğruna,tarımın ihmal edildiğini itiraf etmek gerekiyor. Zira bu sorunları çözmek için kafa yormak gerekiyor, çalışmak şart oluyor. Bir kaç kişinin mutluluğu yetmiyor.
Partizanlığın bu boyutlarda geliştiği bir ülkede,ciddi konuların tartışılması düşünülemez. Tarımın sadece fındık veya fıstık  olmadığını öğrenmek gerekir. Bunu bilmezseniz ülkenin dört bir yanından yükselen sorunlardan da rahatsız olmazsınız. Türkiye tüketen toplum olsa da önce kendisi için gerekli olanı üretmelidir. Aksini düşünecek bir devlet olur mu? ”
Bugün tarımda yaşananları daha iyi anlatacak bir tespit var mı?
Saygıdeğer öğretmenlerimiz, Prof. Dr. Işın Demirkent’ i, Nezih Demirkent’i ve Fasih İnal’ı saygı ve özlemle anıyoruz.

Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar

  1. Mehmet Şahin 12 Şubat 2008 - 04:31 - Yanıtla

    Türkiyenin dürüst insanları doğruyu söyleyince tepki aldılar hani bir söz varya doğruyu söyleyeni dokuz köyden kovarlarmış diye bizim felsefemiz bu zaten
    türkiyede tarım sanayisini ve tarımı güçlendirmediğimiz sürece diğer sanayiler zor büyür ve güçlenirler.

Tarım,Tarım gazeteciliği: İlişkili Diğer Makaleler

En Son Yayınlanan Makaleler