Avrupa Birliği, tarımdaki "pembe tablo"yu kararttı

Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Avrupa Birliği, tarımdaki "pembe tablo"yu kararttı

28 Kasım 2007

·

Ali Ekber Yıldırım

·

Köşe Yazısı

Güncelleme: Kas 28, 2007

Avrupa Birliği Komisyonu’nun “Türkiye 2007 İlerleme Raporu” 6 Kasım’da yayınlandı. Rapor, birçok yönü ile tartışıldı. Fakat tarım, gıda, hayvancılık ve balıkçılık gibi Türkiye’yi en çok zorlayacak konulara ilişkin bölümler pek gündeme gelmedi.
İlerleme Raporu’na göre Türkiye’nin, tarım, gıda, hayvancılık ve balıkçılık konusunda karnesi zayıflarla dolu.
Avrupa Birliği Genel Sekreterliği, tarafından yapılan gayri resmi tercümeye göre 2007 İlerleme Raporu’nda tarım, gıda ve balıkçılık konusundaki saptamaları özetle şöyle:
1- Tarım Kanunu çıkarıldı. Fakat, kanun gıda güvenliği ve tüketicilerle ilgili konulara daha az öncelik vermektedir.

2- Tarım Kanunu ayrıca, desteği üretimle ilişkilendirerek tarım politikasının kilit aracı olarak tanımlamakta, Türkiye’yi reforma tabi tutulan Ortak Tarım Politikası’ndan oldukça uzaklaştırmaktadır.
3- Pozitif yönden söz konusu kanun tarım sektörünün modernizasyonunu ve rekabetçiliğini ele almakta, kırsal alanları bir öncelik haline getirmektedir.
4- Mevzuat uyumu yönünden ilerleme yeterli değildir.
5- Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın (TKB) idare kapasitesi geliştirilmemiştir ve bu durum Avrupa Birliği tarafından finanse edilen birçok projenin uygulanmasını etkilemektedir.
6- Bakanlığın yeniden yapılandırılması geciktirilmiştir. Birimler arası yetki çatışmaları ile sorumlulukların belirgin olarak paylaştırılmaması sürmektedir.
7- Türkiye yatay konularla ilgili mevzuat uyumu yönünden sınırlı bir ilerleme sağlamıştır.
8- Milli Çiftçi Kayıt Sistemi, AB mevzuatı ile uyumlu değildir.
9- Çiftlik Muhasebe Bilgi Ağı’nın kurulması konusunda hiçbir ilerleme sağlanmamıştır.
10- İkili ticari ilişkiler yönünden, Türkiye’nin sığır eti ve canlı sığır ticaretine yükümlülüklerine aykırı olarak getirdiği teknik engellemeler temel sorun olarak sürmektedir.
11- Kırsal kalkınma konusunda sınırlı bir ilerleme olduğu söylenebilir.
12- Kalite politikası konusunda hiçbir ilerleme olmamıştır.
13- Organik tarımla ilgili bazı ilerlemeler mevcuttur.
14- Ortak Tarım Politikası (OTP) ile ilgili idari yapıların çoğu henüz kurulmamıştır.
15- Üretimle ilişkili desteği artırma eğilimi 2003 OTP reformuna aksi yönde gitmektedir.
16- Mevzuat alanında, gelecekteki AB kurallarıyla uyum için temel olacak “gıda, yem ve veterinerlik paketi” henüz çıkarılmamıştır.
17- Genel gıda maddeleri ile ilgili ilerleme sadece aktarma ve uygulama ile sınırlı kalmıştır. Gıda ve Yem İçin Hızlı Uyarı Sistemi’ne katılım konusunda, uyarıların uygun olarak izlenememesi ve merkezi ve mahalli birimler arasında bilgi ağının yetersizliği sürmektedir.
18- Veterinerlik politikası konusunda hiçbir ilerleme sağlanmamıştır.
19- Canlı hayvan hareketlerinin kontrolüne dikkat etmek gerekmektedir.
20- Hazırlık çalışmaları başlatılmasına rağmen koyun ve keçilerin kayıt altına alınması ile ilgili hiçbir ilerleme olmamıştır.
21- Üçüncü ülkelerden ithalatlarda veterinerlik kontrolleri ile ilgili uygulama ve ithalat kuralları AB kuralları ile uyumlu değildir. Bu alandaki uyum sınırlı kalmıştır.
22- Hayvan refahı ile ilgili hiçbir ilerleme yoktur. Gıda ve yemlerin piyasaya sürülmesi konusunda hiçbir önemli ilerleme olmamıştır.
23- Gıda-tarım tesislerinin büyük birçoğunluğunun AB hijyen şartlarını karşılamak için iyileştirilmesi gerekmektedir. Hijyen ve gıda kontrolleri arasındaki boşlukların önlenmesi ve müktesebatın uygulanmasının sağlanması için Gıda Kanunu’nun revizyonu ve merkezi birimler ile belediyeler arasındaki yetkilerin net tanımı gereklidir.
24- Genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) ve novel gıdalarla ilgili olarak, müktesebat aktarımı konusunda hiçbir ilerleme olmamıştır.
25- Yemlerle ilgili spesifik kurallar alanında bazı ilerlemeler olmuştur.
26- Hayvan besleme alanında bazı ilerlemeler mevcuttur. Hayvan beslemede kullanılan katkılarla ilgili mevzuat uyumu daha da geliştirilmiştir.
27- Bitki sağlığı konusunda sınırlı bir ilerleme olmuştur.
28- Türkiye tohumlar ve çoğaltma materyallerinin kalitesi, bitki sağlığı, bitki koruma ve tarımsal karantina ile ilgili mevzuatını uyumlaştırmamıştır.
29- Uluslararası anlaşmalarla ilgili hiçbir gelişme yoktur.
30- İdari kapasite ile ilgili olarak, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın merkez ve taşra düzeyinde güçlendirilmesi zorunludur.
31- Veterinerlik, bitki sağlığı ve gıda sektörlerinin uyumlaştırılmasında sınırlı bir ilerleme olmuştur. Ne mevzuat çerçevesi ne de idari yapılar müktesebatın tam olarak uygulanmasına uygun değildir.
32- Su Ürünleri Kanunu’nun değiştirilmesindeki yeni bir gecikme beyan edilen mevzuat uygulaması ve idari değişiklikleri de etkilemektedir.
33- Balıkçılık sektörünün idari yapıları sınırlı kapasite ve yetkilerin değişik bakanlıklar arasında dağılması nedeniyle zayıf kalmaktadır. Uygulama gözetimi, denetim ve kontrol işleri hem Tarım ve Köyişleri Bakanlığı (TKB) hem de Sahil Güvenlik Komutanlığı (İçişleri Bakanlığı altında) sorumluluğunda bulunmaktadır. Denizcilik Müsteşarlığı (Başbakanlık) tekne kayıtlarını yapmaktadır. TKB’nin merkezi bir Su Ürünleri Genel Müdürlüğü’nün kurulmasını dikkate alarak planlanan yeniden yapılandırılması gerçekleşmemiştir.
34- Karaya çıkarmanın izlenmesi ve kayıt altına alınması için mahalli düzeyde 30 balıkçılık liman bürosunun kurulması ve buralara ilave personel sağlanması vasıtasıyla idari kapasiteye bazı takviyeler olmuştur.
35- Türkiye balıkçılıkla ilgili hiçbir ilerleme sağlamamıştır. Müktesebatla karşılaştırılacak olursa Türkiye’nin mevzuatında önemli boşluklar bulunmaktadır ve idari yapılar Ortak Balıkçılık Politikası’nın gelecekteki uygulaması için henüz yeterli değildir.
36- Türkiye’nin uzun süredir sürdürdüğü canlı sığır cinsi hayvanlar, sığır eti ve diğer hayvansal ürünler ithalat yasağı ile ilgili hiçbir ilerleme sağlanamamıştır.
Avrupa Birliği Komisyonu’nun, saptamaları ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın açıklamaları birbiriyle çelişiyor. Bakanlık, her fırsatta “tarımın son 3 yılda büyüdüğünü, ciddi reformlar yapıldığını, üretimin, ihracatın arttığını, AB ile müzakere sürecinin çok iyi yürütüldüğünü” dile getiriyor. AB Komisyonu ise tersini söylüyor.
İki taraftan biri doğruyu söylemiyor. Sizce yalancı kim?
Not: AB Komisyonu İlerleme Raporu’nun tamamını “www.abgs.gov.tr”den okuyabilirsiniz.

Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar

Tarım Politikaları: İlişkili Diğer Makaleler

En Son Yayınlanan Makaleler