Kuraklığın asıl tehlikelisi kafalarda…

Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Kuraklığın asıl tehlikelisi kafalarda…

03 Ekim 2007

·

Ali Ekber Yıldırım

·

Köşe Yazısı

Güncelleme: Şub 22, 2024

Kuraklığın tarım sektörüne etkileri henüz net olarak ortaya konulmuş değil. Her kafadan bir ses çıkıyor. Ankara’da masa başında yapılan değerlendirmeler, ile çiftçilerin anlattıkları örtüşmüyor. O kadar çok çelişkili açıklama var ki. Kim doğru söylüyor, kim yalan belli değil.
Ortaya çıkan tablo, tarımda yıllardır sorunların neden çözülemediği, neden tutarlı bir politika oluşturulamadığını özetliyor. Çünkü, sorunu saptamak ve  çözmek, politika belirlemek için öncelikle doğru ve güvenilir bilgiye, verilere gereksinim var.  Türkiye’de eksik olan bu.
Türkiye İstatistik Kurumu, Ağustos’ta yaptığı ilk tahminde tarla ürünlerinde yüzde 7.5 oranında, sebze üretiminde  ise yüzde 2.9 kayıp olduğunu duyurdu. Bu araştırma yayınlandığında kuraklığın etkisi artarak devam ediyordu. Bir çok ürün daha hasat edilmemişti.
Ayçiçeğindeki üretim kaybı yüzde 7,8 olarak açıklanmıştı. Ayçiçeği hasadı yapıldıktan sonra görüldü ki üretim kaybı yüzde 25’ten fazla.
Pamuk üretiminde yüzde 3,1 düşüş bekleniyordu.Fakat, gerçekte kayıp yüzde 30 oldu. Diğer bazı ürünlerde de benzer bir tablo ortaya çıktı.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği de, aynı dönemde ürün bazında bir çalışma yaptı ve bir çok üründe üretim kaybının yüzde 20’nin üzerinde olduğunu açıkladı. TZOB, kuraklığın yol açtığı toplam zararın 5 milyar 78 milyon YTL olduğunu duyurdu.
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker ise, kuraklığın zararını kimi zaman 3 milyar YTL kimi zaman da 2.5 milyar YTL olarak açıklıyor. Henüz karar verebilmiş değil.
Bakanlık ile TZOB’ un zarar rakamı arasında yarı yarıya fark var.  Hangisine inanacaksınız?
Bu çelişkili ortamda, ülkenin saygın haber kanallarından CNN TÜRK, son dönemde tarım konusunda en çarpıcı çalışmalardan birini gerçekleştirdi. Başarılı ekonomi muhabiri Hüseyin Yılmaz, Karadeniz’den Ege’ye, İç Anadolu’dan Trakya’ya, Marmara’ya kadar tarım merkezlerini karış karış gezerek kuraklığın etkisini araştırdı.
Üreticilerle, uzmanlarla, sanayici ve ihracatçılarla konuştu. Ürün bazında kuraklığın tarıma verdiği zararı rakamsal olarak değilse bile görsel olarak görüntüledi.  Tüm bilgiler görüntülerle birlikte geçen hafta “Hasat Raporu”  adıyla 5 gün boyunca uzmanların yorumu ile izleyiciye sunuldu. 
Son gün, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Ankara’dan programa katılarak, “Hasat Raporu”  kapsamındaki verileri, görüşleri, görüntüleri değerlendirdi.
Tarım Bakanı’na göre, kuraklığın zararı sadece yağmurla beslenen bitkilerde, kendi, deyimi ile arpa, buğday ve ayçiçeğinde yaşanmış. Yine kendi deyimi ile pamuk, mısır,sebze ve meyve gibi sulanabilen ürünlerde kuraklığın verdiği bir zarar yok. İnanmayacaksınız ama Bakan aynen şunu söyledi: “Pamuk zaten sulanan bir ürün.Yeraltı suyu ile sulanıyor. Kuraklıktan niye zarar görsün ki.”
Bakan, kuraklığın yol açtığı zararı 2.5 milyar YTL olduğunu açıkladı.
“Bu zararı devlet karşılayacak mı” sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“Üretim yapıyorsanız, karını,zararını bilerek yapıyorsunuz. Devlet olarak bizim bu zararın tamamını karşılamamız mümkün değil.”
Bakan, öylesine pembe bir tablo çizdi ki, sanki, 5 gün boyunca izlediğimiz görüntüler başka bir ülkede çekilmiş. Sanki, konuşan onca üretici, borsa başkanı, ziraat mühendisi, ihracatçı, sanayici hepsi yalan söylüyor.
Bakan sadece pembe tablo çizmekle, görüntüleri yok saymakla kalmadı, kendi kendisiyle çelişkiye düştü.
Buğday üretiminin 20 milyon tondan 17.7 milyon tona gerilediğini ifade ettikten sonra, biraz ekmek tasarrufu ile  18 milyon tonluk tüketimin ithalat yapılmadan karşılanabileceğini ısrarla savundu.
Hükümetin, Toprak Mahsulleri Ofisi’ne 1 milyon 100 bin ton buğday ithalatı için verdiği yetkiyi unutmuş gibiydi.
Bakan’a göre sebze ve meyve fiyatlarındaki artış ta kuraklıktan değil, ihracattaki artıştan kaynaklanıyormuş.
Sayın Bakanı izlerken, dinlerken, insan  “aynı ülkede mi yaşıyoruz?” diye sormadan duramıyor.
Anlaşılan kuraklık sadece tarlada olmuyor. Galiba asıl tehlikelisi kafalarda olan kuraklık…

                                      **** 

Türk Tarımı ve AB
Yönetmenliğini Zakir Memişoğlu, yapımcılığını Gül Özaydın’ ın üstlendiği “Türk Tarımı ve Avrupa Birliği”  konulu  13 bölümlük  programın ilki  bu Cuma (5 Ekim) saat 18.00 ‘ de TRT – GAP’ ta yayınlanacak. Konya Şeker ve Çukobirlik’ in sponsorluğunu üstlendiği programın amacı, çiftçiyi bilinçlendirmek. “
Tarıma gönül veren ve TRT’nin emektar çalışanlarından dostumuz Zakir Memişoğlu, uzun süren uğraşlar sonucunda ortaya çıkardıkları programa ilişkin şu bilgileri verdi: “Avrupalı çiftçilerin başarısının temelinde örgütlenme yatıyor. Hazırladığımız programda, Almanya, Fransa, Hollanda, İspanya, Portekiz ve Belçika’ da yapılan çekimlerle bu gerçek çiftçilerimize anlatılacak. Avrupa çiftçileri geçen yüzyıldan bu yana köklü bir kooperatifleşme ve örgütlenme çabası sayesinde dünyada tarımsal üretimin en önemli aktörü durumunda. Bu program için Hollanda’ nın güçlü sebze üreticileri ve özellikle çiçekçilik sektörü incelendi. Fransa’nın sendikacılık yapısı ve hayvancılık sektörünün beslediği süt, peynir üreticileriyle görüşmeler yapıldı. Almanya’ nın ise sebze ve meyvenin yanında yine süt, peynir üretimi ele alındı. Türkiye’ ye benzeyen yapısıyla İspanya, zeytin ve sebze üretiminde en zorlu rakibimiz olarak bütün bu yönleriyle ele alındı…..”
TRT-GAP’ta yayınlanacak “Türk Tarımı ve Avrupa Birliği” programını izlemenizi öneririz
                                   *****
Sadullah Usumi’yi yitireli 5 yıl oldu

25 Eylül’de doğum gününde saygı ile andığımız Gazetemizin Kurucusu ve bu köşenin isim babası Nezih Demirkent, 11 yıl önce tarım yazmamızı önerdiğinde, Sadullah Usumi’yi örnek göstermişti.  Ömrünü çiftçiyi bilgilendirmeye ve sorunlarına çözüm aramaya adayan  Sadullah Usumi’ yi bundan tam 5 yıl önce yitirdik. Çiftçi Dostu Sadullah Usumi’yi saygı ile anıyoruz.

Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar

  1. zafer 4 Mart 2008 - 10:29 - Yanıtla

    pamuk kuraklıktan etkilenmez, zaten yer altı suyuyla besleniyor mu, dedi tarım bakanımız. sulanabilir ,bitkiye zararı yok mu, demiş.:):)..vallahi mi?..yok canım dil sürçmesi dir…

  2. yüsranur keskin 8 Kasım 2008 - 05:59 - Yanıtla

    bu yazılar kızımın çok işine yaradı.emeği geçen herkese thank you:)

Tarım Politikaları: İlişkili Diğer Makaleler

En Son Yayınlanan Makaleler