Birlikler yolun sonuna geldi mi?

Bu makalede ele alınan konular hakkında hızlı bir genel bakış.

Birlikler yolun sonuna geldi mi?

06 Haziran 2007

·

Ali Ekber Yıldırım

·

Köşe Yazısı

Güncelleme: Haz 6, 2007

Tarımda Reform Uygulama Projesi (TRUP) ülke tarımını iflasın eşiğine getirdi. IMF ve Dünya Bankası’nın  Türkiye’ye dayattığı bu projenin en önemli ayaklarından birisi Tarım Satış Kooperatif ve Birliklerinin 4 yılda yeniden yapılandırılmasını öngörüyordu. Bu amaçla 16 Haziran 2000’de “ 4572 Sayılı  Tarım Satış Kooperatifleri ve Birlikleri Yasası” çıkarıldı. Yasa’ ya göre birlikler 4 yılda yeniden yapılandırılacak ve özerk bir yapıda yollarına devam edecekti.
Yasanın çıkmasından bu yana tam 7 yıl geçti. Birliklerin yeniden yapılanması, özerk bir yapıya kavuşması bir yana bir çoğu büyük bir çıkmazda.
Bazı birliklerin bugün yarın kapısına kilit vurulacak.
Bir çok birlik, yaklaşan hasat döneminde ürün alamayacak, ürün alsa parasını ödeyemeyecek durumda.
Peki bundan sonra ne olacak?
Bu yılın sonunda yeniden yapılanma süreci tamamlanıyor. Yeniden yapılanma sürecini yönetmek üzere oluşturulan Yeniden Yapılandırma Kurulu’nun görev süresi bitiyor. Buna yönelik yasal düzenleme yapıldı. Fakat 2007 sonrası ne olacağı konusunda hiçbir düzenleme yapılmadı.
Türkiye’deki 16 birlik bundan sonra hangi kurumla muhatap olacak? Bütün birlik yöneticilerinin kafasında sayısız soru ve sorun var.
Yeniden yapılanma süreci tamamlanacağına göre bundan sonra ne olacağını kimse bilmiyor. Yasal bir düzenleme yapılmadı.
Birlikler yasasında “birliklere devlet kaynaklarından mali destek sağlanamaz” maddesi var. Bu nedenle devletin birliklere kredi açması, mali destek sağlaması yasak.
Birliklerin ürün finansmanında kullanması için 2000’de oluşturulan 250 milyon YTL( 250 trilyon liralık) döner fon (Destekleme Fiyat İstikrar Fonu) bundan sonra nasıl çalıştırılacağını da  kimse bilmiyor. Birlikler, bu güne kadar bu fondan kredi kullanarak ürün aldılar, aldıkları ürünü sattıktan sonra krediyi faizi ile birlikte ödediler ve fon 800 milyon YTL’ ye çıktı. Bu 800 milyon YTL’ nin büyük kısmı birliklere yeniden ürün almak için 2005 ve  2006 ürününü almak için kredi olarak kullandırıldı. Bazı birlikler bu krediden yararlanamazken bazıları  pastanın büyük bölümünü aldı. Aldıkları krediyi ve faizini geriye ödemeyen birlikler var. Ödenmeyen bu  krediler ve faizleri bundan sonra kim tahsil edecek, nasıl tahsil edilecek ?
Bir çok üründe 2007 hasadı yaklaşırken birlikler ürün almak için hangi kaynaktan kredi kullanacağı belli değil. Birlikler ürün alamazsa, pamuk, üzüm, incir, ayçiçeği, fındık, zeytin ve zeytinyağı gibi 20’den fazla üründe piyasayı kim  düzenleyecek?
Gelinen noktada, IMF ve Dünya Bankası’nın “reform” diye sunduğu projenin birlikleri dolayısıyla ülke tarımını tam bir çıkmaza sürüklediği gerçeğidir. Bu gerçeği baştan beri bazı birlik yöneticileri, bu satırların yazarı ve duyarlı insanlar gündeme getirdi. Ancak, başta birliklerin bir çok yöneticisi olmak üzere tarımın geniş bir kesimi bu gerçeği görmezden geldi. Hükümet, bu görüşlere aldırış etmedi. Herkes Dünya bankası ve İMF’ nin reform yapacağını sandı. Oysa Dünya Bankası ve IMF’ nin program uyguladığı hiçbir ülkede tarımda reform olmadı hep çöküş yaşandı.
 Bundan  sonra ne olacak?
Seçim sürecinden sonra kurulacak hükümetin bu konuya acil olarak çözüm üretmesi ve doğan yasal boşluğa çare bulması gerekiyor.
AKP’ nin bunu yapması mümkün mü? Bugüne kadar ki 4.5 yıllık iktidarı döneminde birliklere yönelik olumlu bir tek adım atmayan AKP’ nin çözüm üretmesi çok zor. Fiskobirlik yönetimini ele geçirmek için çalışan, başaramayınca Fiskobirlik’i ve fındık üreticisini cezalandıran  bu hükümet fındıkta ilk kez Fiskobirlik’ i devre dışı bırakarak Toprak mahsulleri Ofisi’ne fındık aldırdı.
Diğer birliklere de yaklaşımı farklı olmadı.  Başbakan Erdoğan, Kayısıbirlik’ e  kredi sözü vermesine rağmen yerine getirmedi ve Kayısıbirlik kapanma noktasına geldi.
Nevşehir’de üreticinin üzümünü değerlendirmek için çaba gösteren Taskobirlik haciz kıskacı altında. İki kez ürün kredisi için başvurdu. Yeniden Yapılandırma Kurulu incelemelerini yaptı. Taskobirlik’ e 593 milyar liralık kredi kullandırılmasına karar verildi. Gerekli yazışmalar yapıldı. Son sözü Hazine Müsteşarlığı verecekti. Ancak, Hazine’ den sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan bu krediyi imzalamadı. Ali Babacan, imza vermedi ama birlik yöneticilerine “kapatın bu birliği, yenisini kurun.Sat birliği, öde borcunu.” Türünde akıl verdi. Oysa onların akla değil, paraya ihtiyacı vardı.
İddialara göre, Taskobirlik, şarap ürettiği için kredisi onaylanmadı.  Hükümetin şarap konusundaki tutumu bu görüşü doğrular nitelikte.
Bu zihniyetle birliklerin sorunları çözülebilir mi?
Taskobirlik konusunda bir hatırlatma yapalım.Dünya Bankası’nın birliklerle ilgili bir raporunda Taskobirlik için “en başarılı birlik ve kendi ayakları üzerinde durabilir” deniliyordu.
Yeniden yapılandırma Kurulu’nda ve çok önemli bir birlikte genel müdürlük yapan, yani masanın iki tarafında da oturmuş bir yöneticinin birlikler konusunda söylediği şu:“ Eğer bu şekilde gidilirse 2 ile 3 yılda birliklerin kapısına kilit vurulur.”
 Birlikler için yolun sonu göründü gibi.IMF ve Dünya Bankası’nın “reform” diye sunduğu tarımda yeniden yapılanmanın birlikleri getirdiği yer burası. Üreticilerin, birlik yöneticilerinin bunu artık çok iyi görmesi gerekiyor. 

Bu makale ile ilgili yapılan yorumlar

Kooperatifçilik: İlişkili Diğer Makaleler

En Son Yayınlanan Makaleler